Hakkâri Yöresinde Yetişen Yabani Asmaların Yöre ve Ülkemiz Açısından Önemi ve Korunmasına Yönelik Atılacak Adımlar


Creative Commons License

Arslan T., Doğan A.

5. International Anatolian Scientific Research Congress,, Hakkari, Türkiye, 21 - 23 Haziran 2023, cilt.1, sa.1, ss.320-328

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: Hakkari
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.320-328
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bağcılık sektöründe bitkisel gen kaynaklarının korunması ve kullanımı, yabani asma türlerinin önemi, dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi, su kaynaklarının etkin kullanımı, hastalık ve zararlılarla mücadele stratejilerinin oluşturulması, pazarlama ve değerlendirme mekanizmalarının geliştirilmesi gibi konular büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde üzüm çeşitliliği açısından zengin bir bitkisel gen kaynağına sahip olunmasının yanı sıra, bağcılık sektörü de ekonomik ve sosyal açıdan büyük bir potansiyele sahiptir. Bu nedenle, üzüm yetiştiriciliğinde stratejik bir yaklaşım benimsenmeli ve önlemler alınmalıdır. Mevcut kültür asmalarının korunması ve geliştirilmesi öncelikli olarak ele alınmalıdır. Ayrıca, yabani asma türleri olan Vitis vinifera L. subsp. sylvestris genotiplerinin tespit edilmesi ve koruma altına alınması da büyük önem arz etmektedir. Yabani üzüm türleri, genetik potansiyelleri yüksek olduğu için kültür çeşitlerinin geliştirilmesinde değerli bir ıslah kaynağı olarak kabul edilmektedir. Kültürü yapılarak yetiştirilen asmaların atası kabul edilen yabani asmanın Hakkâri yöresinde doğal habitatta yoğun olarak yetişmesi, bu yörenin asmanın ana gen kaynağı olan yerlerden biri olduğunun en büyük kanıtlarından biri olduğu gibi buraların üzüm potansiyelinin göstermesi açısından da önemli bir göstergedir. Köklü bir bağcılık geçmişi olan Doğu Anadolu Bölgesinde kendiliğinden yetişen yabani asma genotipleri önemli bitkisel zenginliktir. Özelikle Hakkâri yöresinde bulunan yabani asmalar bitkisel açıdan zengin bir gen kaynağı teşkil etmesi açısından önem arz etmektedir. Tarım sektöründe kaliteli bir üretimin temel yollarından biri olan gen kaynaklarından faydalanma, üzüm yetiştiriciliğinde de önemli bir adımdır. Yabani asma türlerindeki dayanıklılık genlerinin kültür çeşitlerine aktarılması, iklim değişikliği gibi doğal etkilere karşı dayanıklılığı artırabilir. Kendiliğinden yetişen yabani asma türleri, doğal olumsuz hava şartlarına, hastalık

In the viticulture sector, issues such as the protection and utilization of plant genetic resources, the significance of wild grapevine species, the development of resistant varieties, the efficient use of water resources, the establishment of strategies for disease and pest control, and the enhancement of marketing and evaluation mechanisms are of great importance. In addition to our country's rich plant genetic resources, particularly in terms of grape diversity, the viticulture sector holds significant economic and social potential. Therefore, it is crucial to adopt a strategic approach and take necessary 321 precautions in grape cultivation. The preservation and development of existing cultivated grapevines should be prioritized. Moreover, the identification and conservation of wild grapevine species, specifically Vitis vinifera L. subsp. sylvestris genotypes, are also highly important. Wild grapevine species are considered valuable breeding resources due to their high genetic potential for the development of cultivated varieties. The abundance of wild grapevine, which is considered to be the ancestor of cultivated grapevines, in the Hakkâri region is one of the biggest proofs that this region is one of the main gene sources of grapevine and an important indicator in terms of showing the grape potential of this region. Wild grapevine genotypes growing spontaneously in the Eastern Anatolia Region, which has a long history of viticulture, are a natural plant wealth. Wild vines, which are abundant especially in Hakkari region, are important in terms of constituting a rich gene source in terms of vegetation. The utilization of genetic resources is an essential step in grape cultivation, as it is one of the fundamental methods for achieving high-quality production in the agricultural sector. Transferring resistance genes from wild grapevine species to cultivated varieties can enhance their resilience against natural factors, such as climate change. Since self-growing wild grapevine species exhibit greater resistance to adverse weather conditions, diseases, and pests, their protection and utilization are vital.