Pegem Akademi, Ankara, 2022
Dil öğretiminde dil bilgisi, tarih boyunca dilin önemli bir öğrenme alanını oluşturmuştur. Belli bir dilin kurallarını, işleyiş özelliklerini araştıran, süreç içerisindeki değişiklikleri belli ilkeler çerçevesinde açıklayan bilim dalı olarak dil bilgisi, geçmişte olduğu gibi günümüzde de alana ilgi duyan öğretici, öğrenici ve araştırmacıların başlıca çalışma alanını oluşturmaktadır.
Dilin ses ve şekil özellikleri ile cümle ve anlam özelliklerini başlıca araştırma alanı olarak belirleyen dil bilgisi üzerine alan uzmanlarının görüş ve önerileri ekseninde ortaya çıkan tartışmalar günümüzde de söz konusudur. Bu tartışmaların temel nedeni; dil bilgisinin öğrenicilere istenen düzeyde öğretilememesi, dil bilgisi öğretiminin dilin tüm iletişim alanları (dinleme, okuma, konuşma, yazma) yerine belli alanlarla (konuşma, yazma) sınırlandırılması, dilin tabiatına ve belirlenen amaçlara uygun olmayan uygulamalarla dil bilgisi öğretimi çalışmaları yapılmasından kaynaklanmaktadır. Günümüzde dil bilgisi öğretiminin gereksiz olduğunu savunan bilim insanları da mevcuttur. Ancak tüm tartışmalara rağmen dil bilgisi, birçok gelişmiş ülkede ve Türkiye'de dil öğretim çalışmalarının en önemli sac ayaklarından biri olarak dil öğretim programlarında kendine yer bulmaktadır.
Türkiye’de eğitim-öğretim çalışmalarında benimsenen Yapılandırıcı Öğretim Yaklaşımı çerçevesinde hazırlanan ve uygulamada bulunan güncel Türkçe Öğretim Programı’nda (2019) dil bilgisi öğretimiyle ilgili amaç, etkinlik ve kazanımlara dinleme, okuma, konuşma ve yazma öğrenme alanları içerisinde yer verilmiştir.
Yapılandırıcı yaklaşım ekseninde dil bilgisi öğretimi, dilin soyut kurallarını ezberletmeyi değil; öğrencilerin iletişimsel, sosyal ve zihinsel becerilerini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Dil bilgisi öğretimiyle öğrencilerde dili sorgulama, dille ilgili düşünme ve araştırma yapma mantığını oluşturmak hedeflenmektedir. Yapılandırıcı yaklaşımda dil bilgisi öğretimine “dilsel, zihinsel, sosyal” becerileri geliştirmede bir araç gözüyle bakılması, bu amaçlara hizmet eden yöntem ve tekniklerin işe koşulmasını gerektirmiş, bu bağlamda başta tümevarım ve sezdirme yöntemleri olmak üzere konu ve öğrenci hazırbulunuşluğu dikkate alınarak çeşitli yöntem ve tekniklerin kullanılması önerilmiştir.
Ana dili eğitiminde önemli bir ayağı oluşturan dil bilgisi öğretiminin etkili gerçekleşmesinde, öğretim programlarında da öngörülen amaç ve kazanımlara hizmet eden materyallerin önemli bir yeri bulunmaktadır. Üniversitelerin lisans programlarından Türkçe eğitimi bölümlerinde yer verilen dil bilgisi derslerinde kullanılan materyallerin de yapılandırıcı anlayışla geliştirilen öğretim programlarına hizmet etmesi gerekmektedir. İncelemekte olduğunuz eser bu kaygılar gözetilerek Türkçe eğitimi alan uzmanları tarafından hassasiyetle kaleme alınmıştır.
Bilimsel bir araştırma eseri olmasının yanında bu çalışmayı benzerlerinden ayıran en önemli özelliği güncel Türkçe eğitimi lisans programında yer alan “Dil Bilgisi Öğretimi” dersinin müfredatıyla tam uyumlu olmasıdır. Eserde yer verilen konular yapılandırıcı öğretim anlayışı ilkeleri doğrultusunda ele alınmış, başta
Türkçe öğretmen adayları olmak üzere alana ilgi duyan araştırmacıların bu yöndeki
ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlanmıştır.
Eser on üç bölümden oluşmaktadır. Bölümlerde işlenen ana konular: Dil
Bilgisiyle İlgili Temel Bilgiler ve Kavramlar; Dil Bilgisi Öğretiminin Amacı ve
İlkeleri; Türkçe Öğretim Programlarında Dilbilgisi Öğretimi Yaklaşımlarının Değerlendirilmesi;
2019 Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda (1-8. Sınıflar) Dil Bilgisi
Öğretimine İlişkin Kazanımlar; Türkçenin Ses Yönünden Temel Özellikleri ve
Öğretimi; Türkçenin Şekil Yönünden Temel Özellikleri ve Öğretimi; Türkçenin
Anlam Açısından Temel Özellikleri ve Öğretimi; Türkçenin Söz Dizimi Yönünden
Temel Özellikleri ve Öğretimi; Dil Bilgisi Öğretiminde Konular; Dil Bilgisi
Öğretiminde Yöntem ve Teknikler; Dil Bilgisi Öğretiminde Sezdirme Yönteminin
Etkililiğine İlişkin Öğretmen Görüşleri; Metin Merkezli Dil Bilgisi Öğretimi Uygulamaları;
Dil Bilgisi Öğretiminde Ölçme-Değerlendirme şeklindedir.
Eserin bölümleri farklı akademisyenler tarafından hazırlandığı için bölümler
arasında farklı üslup ve yaklaşımlar söz konusudur. Örneğin kimi yazarlar “dil
bilgisi” kimileri de “dilbilgisi” kullanımını tercih etmişlerdir yazılarında. Her iki
kullanım da aynı kavramı ifade etmektedir. Aynı durum "Yapılandırmacı Yaklaşım"
ile "Yapılandırıcı Yaklaşım" kullanımları için de geçerlidir. Eserdeki yazıların
özgünlüğünü korumak amacıyla üslup ve yaklaşım birliğinin sağlanması yoluna
gidilmemiştir. Bu yönüyle eserin her bölümü bağımsız olarak da okunabilecek bir
nitelik taşımaktadır.
Eserin eğitim fakültelerinin başta Türkçe öğretmenliği alanında öğrenim gören
öğretmen adayları olmak üzere Türk dili öğretmen adayları, sınıf öğretmenleri,
Türkçe öğretmenleri, lisans-lisansüstü programlarda Türkçe eğitimi veren akademisyenler
ile alan araştırmacılarının ilgili alandaki ders kitabı veya kaynak eser
bağlamındaki ihtiyaçlarına büyük ölçüde cevap vereceği inancındayız.
İncelemekte olduğunuz eserin eksiklerinin olduğu muhakkaktır. Siz değerli
okuyucularımızdan ricamız, ilk baskısı yapılan eserle ilgili tespit ve önerilerinizi
tarafımıza iletmenizdir. Sizlerin değerli tespitleri, görüş ve önerileri esere sonraki
baskılarında katkı sunacaktır.
Çalışmanın meydana gelmesinde emeği geçen alan uzmanlarına ve ailelerine,
eseri incelemekte olan siz değerli okuyucularımıza, eseri özenle baskıya hazırlayan
Pegem Akademi çalışanlarına içten teşekkürler…