FELSEFE DÜNYASI, cilt.73, sa.73, ss.105-142, 2021 (Hakemli Dergi)
Eğitimin bilişsel/akademik bir hedefi olduğu gibi ahlaki bir hedefi de söz konusudur. Fa- kat ahlaki hedefi/eylemi motive eden veya gerçekleşmesini sağlayan şeyin ne olduğuna ilişkin birçok tartışma vardır. Bu tartışmaların bir tarafında ahlak alanını bireye ve onun aklına indirgeyen Kantçı-bireyci anlayış bulunmaktadır. Ahlakın bireyci bir temele dayan- ması ile ahlaki davranışların dışsal unsurlardan bağımsız olarak tercih edilmesi arasında doğrusal bir bağlantı vardır. Birey kendi aklından hareketle ahlaki yasayı belirleyen bir ‘yasa-koyucu’ statüsüne sahiptir. Ahlaki meselelerde herkes kendi kararını vermektedir ve kişinin eylemlerinin ahlaki bir değer taşıması için bu kararların görev bilinciyle verilmesi zorunludur. Ahlaki bir özne olarak kişi herhangi bir dış faktörden hareketle doğru olanı tercih etmemekte ve uygulamamaktadır. Kişiye bu imkânı sağlayan şey ise onun sahip olduğu ahlaki muhakeme veya akıl yürütme kapasitesidir. Ahlaki muhakeme geliştikçe, ahlaki durumlarda hüküm vermesi gereken bireyler ahlaki ilkeleri kullanmaya daha yat- kın hale geleceklerdir. Bu çalışma, ahlaki muhakemenin (ahlaki akıl yürütmenin) ahlak eğitimindeki yerini irdeleyerek, ahlaki muhakeme ile ahlaki davranış arasındaki var oldu- ğu iddia edilen bu ilişkiyi araştırmayı hedeflemektedir.