SELÇUK BEY’İN ÖLÜMÜ HADİSESİ VE MÂVERÂÜNNEHÎR MÜLAKATI’NIN SELÇUKLU İSTİKLÂL SÜRECİNE TESİRLERİ


Öntürk V.

4. ULUSLARARASI TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU, Van, Türkiye, 20 - 22 Ekim 2022, ss.807-823

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Van
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.807-823
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

1038-1157 yılları arasında hüküm süren Büyük Selçuk Devleti’nin siyaset, kültür, ekonomi, teşkilat gibi yönlerinin hâlâ izaha muhtaç hususlarının olduğu malumdur. Bilhassa kaynakların sınırlı olması sebebi ile Orta Çağ Türk tarihi üzerinde derin tesirleri olan bu devletin bilinen en eski atalarının Oğuz Yabgu Devleti içerisinde nasıl bir yere sahip oldukları, Hazarlar ile ilişkileri ve göç meseleleri aydınlatılması gereken konulardan bazılarıdır. Bunların yanı sıra Selçukluların önce Cend’e, daha sonra Mâverâünnehîr içlerine geldikten sonra yaşamış oldukları iç çekişmeler araştırmacılar tarafından üzerinde durulan ve farklı yorumlar yapılan hususlardır. Selçuk Bey’in vefatından sonra ailenin başına geçen Arslan Yabgu’nun, yeğenleri Tuğrul ve Çağrı Beyler ile pek de iyi ilişkiler tesis etmediği ve bu kardeşleri bir bakıma rakip olarak gördüğü müşahede edilmektedir. Tuğrul ve Çağrı Beylerin de dedelerinin vefatından sonra amcaları Arslan Yabgu’ya karşı sempati ile yaklaşmadıkları görülmektedir. Bu durumun sonucunda Selçuklular Mâverâünnehîr Bölgesi’nde iki ayrı güç olarak boy göstermiş ve dönemin siyasî atmosferine de bu şekilde dâhil olmuşlardır. Tarihe Mâverâünnehîr Mülakatı olarak geçen ve sonuçları itibarı ile Selçukluların iki kuvvetinden birinin, yani Arslan Yabgu’nun yok edilmesi ile neticelenen anlaşma 1025 yılında Gazneli Sultan Mahmud ve Türk Hakanlığı hanedan mensubu Yusuf Kadır Han arasında gerçekleşmiştir. Bu anlaşmanın Selçuklu tarihi açısından önemi, daha ortaya çıktıkları ilk zamanlarda bir dağılma süreci yaşamalarıdır. Öyle ki Arslan Yabgu’nun 1025 yılında tutuklanarak Kalincar Kalesi’ne gönderilmesinden sonra kendisine bağlı kuvvetler Horasan Bölgesi’nin değişik kısımlarına yerleştirilmişlerdir. Tuğrul ve Çağrı Beyler de bir kısım Selçuklu kuvvetinden yoksun olarak 1030 yılından sonra Horasan Bölgesi’ne geçmeye başlamışlardır. Bu açıdan bakıldığında Mâverâünnehîr Mülakatı’nın yıkıcı bir etki yarattığı görülmektedir. Bu çalışmada Selçukluların Mâverâünnehîr Bölgesi’nde ortaya çıkışları, Mâverâünnehîr Mülakatı ve bu mülakatın Selçuklu istiklal sürecine tesirleri değerlendirilmeye çalışılacaktır.