Iranian Congress, 15 - 18 Haziran 2023, ss.150-151
Bu çalışma İran’ın uluslararası ve bölgesel sistemik değişimlerde verdiği tepkiyi ve geliştirdiği dış politika davranışlarını neoklasik realist teori bağlamında incelemiştir. Çalışmanın temel hipotezi uluslararası ve bölgesel büyük sistemik değişimlerde devletlerin dış politikasının sadece sistemik faktörler tarafından şekillenmediğini, devletin kendi iç faktörleri süzgecinden geçtikten sonra bir yön belirlediği veya bir sonuç ortaya koyduğudur. Bu anlamda dünya siyasetinde önemli bir bölgesel aktör olan İran, uluslararası sistemde meydana gelen büyük değişimlere kendi içyapısal süreçleri aracılığı ile bir tepki göstermektedir.
Bu varsayımlar temelinde bu çalışmada, uluslararası sistemde değişime neden olan üç önemli gelişme çerçevesinde bir dönemselleştirme yapılmıştır: Soğuk Savaşın sona ermesi; 11 Eylül saldırıları ve Arap Baharı. Çalışma uluslararası sistemde ve bölgesel sistemde meydana gelen üç önemli sistemik değişim kapsamında üç önemli vaka ile sınırlandırılmıştır. Bu vakaların ilki Soğuk Savaş sonrasında gerek yeni uluslararası düzenin yapısını göstermesi gerekse de bölgesel sistemi ve dengeleri değiştirmesi açısından önemli bir olay olan Körfez Savaşı; çalışmanın araştırmaya dahil ettiği ikinci vaka, 11 Eylül terör saldırıları sonrasında bölgesel ve uluslararası sisteme büyük etkileri olan ve sonraki yıllarda bölge siyasetini kökten etkileyen ABD’nin 2003 Irak işgali; üçüncü ve son vaka ise 2010 yılının sonlarında başlayan ve etkileri günümüzde de devam eden Arap Baharı olarak adlandırılan sürecin ilk dönemlerinde başlayan Suriye iç savaşıdır.
Bu çalışmada öncelikle üzerinde durulan konu, İran’ın uluslararası önemli gelişmelere ve göreli güç dağılımlarında meydana gelen değişimlerine kısa vadede verdiği tepkiye bakmaktır. Bu bakış açısından hareketle bu çalışmada neoklasik realist teorinin temel araştırma yöntemleri olarak kullandığı vaka analizi ve süreç takibi yöntemleri kullanılmıştır.
This study examined Iran's response to international and regional systemic changes and the foreign policy behaviors it developed in the context of neoclassical realist theory. The basic hypothesis of the study is that in major international and regional systemic changes, the foreign policy of states is not only shaped by systemic factors, but that the state determines a direction or produces a result after passing through the filter of its own internal factors. In this sense, Iran, an important regional actor in world politics, reacts to major changes in the international system through its own internal structural processes. Based on these assumptions, a periodization was made in this study within the framework of three important developments that caused change in the international system: the end of the Cold War; the September 11 attacks and the Arab Spring. The study was limited to three important cases within the scope of three important systemic changes that occurred in the international system and the regional system. The first of these cases is the Gulf War, which was an important event in terms of both showing the structure of the new international order and changing the regional system and balances after the Cold War; The second case included in the study is the US invasion of Iraq in 2003, which had major effects on the regional and international system after the September 11 terrorist attacks and fundamentally affected regional politics in the following years; the third and final case is the Syrian civil war, which began in the early stages of the process called the Arab Spring, which began in late 2010 and whose effects continue today.
The primary focus of this study is to look at Iran's short-term response to important international developments and changes in relative power distributions. From this perspective, the case analysis and process monitoring methods used as basic research methods of neoclassical realist theory are used in this study.