POST-PARTUM GELİŞEN OVARYAN VEN TROMBOZUNUN RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME BULGULARI


Özgökçe M.

ULUSAL RADYOLOJİ KONGRESİ TURKRAD 2021, Antalya, Türkiye, 26 - 31 Ekim 2021, ss.628-629, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.628-629
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş ve Amaç: Ovaryan ven trombozu (OVT) normal vajinal doğumdan sonra nadir gelişebilen fakat ciddi bir komplikasyondur. Hastalık sıklıkla sezaryen ile doğumlarda görülse de vaginal doğum, pelvik cerrahi ve enfeksiyonlar ile malignite durumlarında da görülmektedir (1). Pulmoner tromboemboli riski taşıdığı için fatal seyredebilir. OVT’nin klinik bulguları nonspesifiktir. Klinik olarak sıklıkla akut apandisiti taklit edebilse de over torsiyonu, tuboovaryan apse, pyelonefrit ve broad ligaman hematomu gibi klinik durumlarla da karışabilir (2-3). Bu olgumuzda normal vajinal yolla doğum sonrası akut batın tablosu ile gelen hastada akut apandisit ile karışan ovaryan ven tromboflebitinin radyolojik görüntüleme bulgularını tartışmayı amaçladık. Olgu Sunumu:27 yaşında kadın hasta normal vajinal yolla doğum yaptıktan bir hafta sonra akut batın-akut apandisit ön tanıları ile merkezimize sevkedildi. Anamnezinde normal doğumu takiben birkaç gün içinde gelişen bulantı kusma ve şiddetli karın ağrısı vardı. Yapılan abdominopelvik muayenesinde batın sağ alt kadranda belirgin olmak üzere hassaiyet ve defansı vardı. Bakılan laburatuar parametrelerinde lökositoz ve anemisi mevcuttu. Akut apandisit ön tanısıyla yapılan abdominopelvik ultrasonografi (USG)’sinde apendiks vizüalize edilemedi. USG’de sağ over boyutları büyümüş olup sağ adneksial alandan başlayıp sağ üst kadrana renal hilusa doğru uzanım gösteren 13,6 mm çapında, non-komprese tortioze tubuler hipoekoik görünüm izlendi (Resim 1, A ve B). Doppler USG’de herhagi bir vaskülarite izlenmedi (Resim 1, C).Çekilen kontrastlı bilgisayarlı tomografi (BT)’sinde sağ over lojundan başlayıp renal hilusa kadar uzanım gösteren ve sonrasında vena cava bağlantılı lümeni total tromboze görünümde kalibrasyonu artmış vasküler yapının sağ ovaryan ven olduğu tespit edildi (Resim 2, A ve C). BT’de sağ ovaryan vendeki trombüs inferior vena cava (IVC)’ya uzanmakta idi (Resim 2, B). Tartışma: OVT oldukça nadir görülen ancak ciddi klinik sonuçları olabilen bir hastalıktır. İnsidansı 1/1000 ile 1/3000 arasında görülmektedir (4). OVT’nin patogenezinde Virchow’un triadı olan endotel hasarı, venöz durgunluk ve hiperkoagulabilite rol oynamaktadır. Endotel hasarı; doğum veya cerrahi işlemlere bağlı doğrudan veya enfeksiyona ikincil oluşmaktadır. (5). Pelvik hastalığın şiddeti trombozun IVC’nın proksimaline uzanması ve pulmoner tromboembolizm riskini artırması ile ölçülür .OVT radyolojik olarak tanı konulabilen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. USG, Doppler USG, BT ve MRG modaliteleri ile OVT tanısında oldukça faydalıdır. USG’de over boyutları büyümüş olup Doppler USG’ de dilate, komprese olmayan, lümende akım izlenmeyen ovarian ven izlenir (6).OVT’nin kontrastlı BT ile değerlendirilmesi daya uygundur. Gonadal ven lokalizasyonunda duvarları kontrastlanan, lümeninde hipodens santral trombusu olan dilate tubuler yapı izlenir. Sonuç: Sonuç olarak OVT nadir görülen bir hastalık olmakla beraber radyolojik olarak tanı konulabilen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Doğum sonrası veya postoperatif akut karın ağrısı ile başvuran hastalarda, görüntüleme özeliklerinin pozitif olması tanı koymada oldukça faydalıdır.

Anahtar kelimeler: ovaryan ven trombozu, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi