Şarkiyat İLMİ ARAŞTIRMALAR DERGİSİ )JOURNAL OF ORIENTAL SCIENTIFIC RESEARCH (JOSR), cilt.13, sa.3, ss.1031-1051, 2022 (Hakemli Dergi)
Hem Yahudi hem de Hristiyanlık geleneğinde mühim bir yere sahip olan Beytülahm, Filistin bölgesinin fethi sonrasında İslam egemenliğiyle tanışmıştır.
Osmanlılar buraya hâkim olduklarında karşılarında
Hristiyan karakteri güçlü bir köy bulmuşlardır. Nitekim Müslümanların karyeye yerleşme teşebbüsüne
rağmen burası bu özelliğini muhafaza etmiş ve on
altıncı yüzyılın sonlarında bu iskân denemesi tamamen başarısızlığa uğramıştır. Önemli bir hac mekânı
olarak varlığını koruyan ve Hristiyan hacıları cezbeden köyde, muhtelif Îsevî mezhepler dini ehemmiyetini göz önünde bulundurarak kendilerine çeşitli mabetler inşa etmişlerdir. Kutsal gördükleri dini
mekânlara hâkim olma arzusu, zaman içinde bazı
tartışmaların ve sürtüşmelerin ortaya çıkmasına yol
açmış ve bu ihtilaflarda Osmanlı Devleti, problemin
halli için bir hâkim ve hakem olarak davet edilmiştir. Mevcut statükonun muhafazası ve herkesin rahat
bir biçimde ibadetlerini eda etmeleri, yöneticilerin
krize yaklaşımlarını belirleyen esaslar olmuştur.
Beytülahm, Yavuz Sultan Selim’in (1512-1520)
ilhakından 1917 senesine kadar Osmanlı idaresinde
kalmıştır. Osmanlı arşivlerinden köyün on altıncı
yüzyıldaki durumuna ilişkin bilgi edinmek mümkündür. Bu makalede başta tahrir defterleri olmak
üzere Mühimme kayıtlarıyla diğer belgeler rehberliğinde günümüzde artık bir şehre dönüşmüş olan
Beytülahm’in adı geçen asırdaki mazisine ışık tutulacak, böylece Filistin tarihinin bir kısmının anlaşılmasına katkı sağlanmış olunacaktır.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Filistin,
Kudüs, Beytülahm, Hristiyan, Müslüman.
Bethlehem, which holds an important place in
Jewish and Christian tradition, came under Islamic
suzerainty after the conquest of Palestine. When the
Ottomans ruled the region, they found a village with
a strong Christian character. Despite the attempts
of Muslims to settle in this village, it preserved its
Christian character and at the end of the sixteenth
century the settlement attempt failed. A number of
Christian denominations built various temples in the
village, which has maintained its existence as an important pilgrimage site, attracting Christian pilgrims.
Over time, the desire to dominate the religious sites
they held sacred led to disputes and friction. In these
conflicts, the Ottoman Empire was invited to act as
judge and arbitrator to resolve the problem. Preserving the status quo and making worship convenient
for all were the principles that governed the administrators’ actions during the crisis.
Bethlehem was ruled by the Ottoman Empire
from the time Yavuz Sultan Selim (1512–1520) annexed it until 1917. The Ottoman archives contain
details regarding the village’s circumstances in the
sixteenth century. This article contributes to the body
of literature on the history of Palestine by shedding
light on the circumstances of Bethlehem, which has
since become a town, in the sixteenth century using
mühimme records and other materials, particularly
the tahrir registers.
Keywords: The Ottoman State, Palestine, Jerusalem, Bethlehem, Christians, Muslims.