Arkeoloji ve Sanat Tarihi Araştırmaları, Güler Yılmaz,Rafet Çavuşoğlu,Mehmet Kulaz, Editör, Hiper, İstanbul, ss.355-377, 2019
Toplumlar arası iletişimde, sanat ve kültür
alanındaki etkileşimler son derece olağandır. Kültür tarihi araştırmalarındaki
yoğunluk arttıkça, coğrafi konumları farklı doğu ile batının ayrı kültürlerle
kendilerini ifade ettikleri bilinmektedir. Rus tarihinde modernleşme çabalarının
öncüsü olan I. Petro zamanında, yüzyıllara dayalı geleneği ve dinsel havası olan Moskova’nın yerine; 1703
yılında, Baltık Denizi kıyısında yeni bir şehir kurarak orayı başkent yapma
arzusu ile ‘Petersburg’ adında, tamamen Avrupai bir kent kurulmaya
başlanmıştır. Bu kentin planlanması baştan sona İngiltere, Fransa, Hollanda ve
İtalya’dan getirilen yabancı mimar ve mühendislerce gerçekleştirilmiştir.
Rusların Anadolu’yu 1878 yılında işgali ve sonrasında 40 yıl boyunca bu
topraklarda varlık gösterdiği bölgede, imar faaliyetlerinde bulunduğu
görülmektedir.
Çalışmamızda Anadolu’da Ruslar tarafından ilk
imar gören şehirlerimizden Kars ilinin, 1878 yılında Rusya’da yaşanan işgal ile
benzer bir süreci yaşadığını görmekteyiz. Rusların mimari anlayışının birçok
medeniyetin sentezi olarak harmanlanmış olduğu bilinmekle beraber, mevcut
yapılar genel olarak değerlendirildiğinde; cephe biçimlendirmelerinde, cepheye hareket kazandırmak ve
monotonluğu bozmak için belirli bir düzene göre yerleştirilen cephe
elemanlarının kullanıldığı ve yoğun taş işçiliği ile de bu durumun
desteklendiği görülmektedir. Kars merkez
ve ilçelerinde esas Rus topraklarından uzakta bir koloni şeklindeki bu bölge,
yeni anlayışa uygun olarak Avrupai tarzda ızgara planına sahip olarak kurulmaya
çalışılmış ve bu amaçla yine yabancı mimarlardan faydalanılmış olduğu
görülmektedir.
Interactions in theareas of art andculturearehighlycommon
in communication betweensocieties. As thedensity of
culturalhistoryresearchincreases, it is knownthatthe East andthe West
withdifferentgeographicalpositionsexpressthemselveswithseparatecultures. Inthe
time of Petro I who in Russian historyis consideredto be thepioneer of
modernizationefforts, a completelyEuropeancitycalled 'St. Petersburg' startedto
be established in 1703 with a desiretoestablish a newcitynearthe Baltic Seas horeand
to make it the capital city instead
of Moscowwhich has tradition and religious at mosphere going back many centuries.
Theplanning of
thiscitywascompletelycarriedoutbyforeignarchitectsandengineersfromthe UK,
France, the Netherlandsand Italy. At the time Russian sinvaded Anatolia in 1878
andafterwardsfor 40 years, it was observed that they ranconstruction activities
in there gion where they made their presence felt in theselands.
Inourpaper, we see that one of ourcities, Kars, which was
one of the first to be reconstructed by the Russians in Anatolia, had a similar
process with the Russian invasion in 1878. Although it is known that the architectural
understanding of the Russian swasblended as a synthesis of many civilizations; when the existing building sare considered
it is seen in the front formatting that the façade element swereplaced in a
certainorder in order to gain movement to the facade and to disrupt th emonotony,
and this situation is supported by dense masonry. This region which is similarto a colony,
awayfrom main Russian lands in Kars city centre and districts, wastried to be
established in European style with a grid plan in
accordancewiththenewunderstandingand it is seen that for this reason foreign architect
swere employed.