I. ULUSLARARASI VAN SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU (2-3 Ekim 2025), Van, Türkiye, 2 - 03 Ekim 2025, (Yayınlanmadı)
Bu çalışma, Van Gölü
üzerindeki Akdamar Adası’nda yer alan ve 915–921 yılları arasında Vaspurakan
Kralı I. Gagik Artsruni tarafından inşa ettirilen Kutsal Haç (Surp Haç)
Kilisesi’ni, sanat tarihi disiplini çerçevesinde karşılaştırmalı olarak
incelemektedir. Yapı, hem Ermeni mimarlık geleneği içinde özgün bir yere
sahiptir hem de döneminin politik, dini ve estetik anlayışlarını eşzamanlı
olarak yansıtan çok katmanlı bir anıt örneği sunmaktadır. Kilisenin mimarı
Manuel’dir ve yapı, merkezi kubbeli haç planı, taş malzeme kullanımı, zengin
dış cephe rölyefleri ve ikonografik çeşitliliğiyle öne çıkar.
Özellikle dış cephede
yer alan rölyef kompozisyonları, İncil’den sahnelerin yanı sıra mitolojik
yaratıklar, hayvan figürleri, av sahneleri ve kraliyet temsillerini içererek
hem kutsal anlatıyı hem de dünyevi otoriteyi bir arada sunar. Bu yönüyle yapı,
yalnızca bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda bir kraliyet meşruiyet aracı ve
ideolojik anlatı alanı olarak da işlev görmektedir. Çalışmada, Akdamar
Kilisesi; çağdaşı olan Ani Katedrali, Marmashen Manastırı ve Geghard Kompleksi
gibi yapılarla mimari plan, yapı tekniği ve süsleme programları açısından
karşılaştırılmıştır. Akdamar’ın özellikle dışa dönük süsleme anlayışı, Ermeni
mimarisinde nadir görülen bir uygulamadır. Ayrıca, figüratif anlatım yoğunluğu
açısından Hristiyan örnekleriyle benzerlikler göstermesi, yapının yalnızca
bölgesel değil, sanat tarihi bağlamında da önemli evrensel bir yere sahip
olduğunu ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, Akdamar Kutsal Haç Kilisesi, Ermeni
Orta çağ sanatında sadece mimari değil, ikonografi, temsil politikası ve
estetik anlayış açısından da ayırt edici ve özgün bir örnek olarak
değerlendirilmelidir.
This study examines the
Church of the Holy Cross (Surp Haç), located on Akdamar Island in Lake Van and
constructed between 915 and 921 by King Gagik I Artsruni of Vaspurakan, within
the framework of comparative art historical analysis. The church holds a unique
place within the Armenian architectural tradition, reflecting the political,
religious, and aesthetic values of its time in a multilayered manner. Designed
by the architect Manuel, the structure stands out with its centrally domed
cruciform plan, the use of local tuff stone, and its richly carved exterior
reliefs. The narrative reliefs on the façade depict not only scenes from the
Bible but also mythological creatures, animal figures, hunting scenes, and
royal imagery, thus blending sacred narrative with secular authority. In this
sense, the building functioned not only as a place of worship but also as a
symbol of dynastic legitimacy and a visual tool of ideological expression. The
study compares Akdamar with contemporary structures such as the Cathedral of
Ani, the Marmashen Monastery, and the Geghard Complex in terms of architectural
plan, construction technique, and decorative programs. Notably, the
exterior-oriented figural reliefs of Akdamar represent a rare approach within
Armenian architecture. Moreover, the intensity of its narrative sculpture shows
parallels with Akdamar’s relevance not only within regional but also universal
art history.
In conclusion, the
Church of the Holy Cross on Akdamar Island should be regarded as a distinctive
and exceptional monument in medieval Armenian art—architecturally,
iconographically, and ideologically.