LATIN AMERICA 11th INTERNATIONAL CONFERENCE ON SCIENTIFIC RESEARCHES , Rio De Janeiro, Brezilya, 3 - 05 Ekim 2025, ss.1-10, (Tam Metin Bildiri)
Bu çalışma kapsamında, Muş ve civarındaki (Türkiye) güncel deprem
potansiyeli ile gelecek deprem oluşumları için istatistiksel analizler
gerçekleştirilmiş ve 2025 yılı başlangıcındaki sismik aktivite değişimleri
değerlendirilmiştir. Bu amaçla, deprem oluşumlarının magnitüd-frekans dağılımını
tanımlayan b-değeri, oluşma olasılıkları,
tekrarlama periyodları ve depremsellik oran değişimlerini tanımlayan standart
normal sapma Z-değeri gibi deprem istatistiğinin temel parametreleri arasındaki
ilişkiler dikkate alınmıştır. Muş ve civarında 2020 yılından sonra meydana
gelen iki güçlü 14 Haziran 2020 (Mw=5.8)
ve 17 Şubat 2023 (Mw=5.0) depremleri,
Türkiye’nin bu bölgesindeki güncel deprem potansiyelini/tehlikesini net bir
şekilde ortaya koymaktadır. İstatistiksel analizler için, 12 Kasım 1934-31
Aralık 2024 yılları arasında yaklaşık 90.13 yıllık süreçte, 38.2°K-39.6°K enlemleri ile 40.0°D-43.0°D
boylamları arasında moment magnitüdleri 1.0£Mw£6.9
arasında değişen 15.312 deprem kullanılmıştır. Tamlık magnitüdü Mc-değeri 2.7 olarak kabul edilmiş ve b-değeri 0.77±0.04 olarak
hesaplanmıştır. Bu değer, magnitüd-frekans dağılımının ortalama b~1.0 ile önerilen
değerinden nispeten küçüktür ve buda Muş ve civarında artan bir gerilmeye
işaret edebilir. Güçlü/yıkıcı depremler için Mw=5.0, 5.5, 6.0, 6.5 ve 6.9 büyüklüğündeki depremlerin orta vadede
(10 yıl) oluşma olasılıkları sırasıyla ~%97, ~%75, ~%43, ~%21
ve ~%11
olarak tahmin edilmiştir. Bu büyüklükteki depremlerin tekrarlama periyodları
ise sırasıyla ~3
yıl, ~7
yıl, ~18
yıl, ~43
yıl ve ~86
yıl olarak hesaplanmıştır. Sismik durgunluk analizi için Mw≥2.7 alınarak ayrıştırılmış ve 3471 depremden oluşan katalog
kullanılmıştır. 2025 yılı başlangıcında, yüksek Z-değerleri (sismik durgunluk alanları) Yedisu ve Kargapazarı
segmentleri arasında, Bingöl ve Kavakbaşı Fay zonu civarında, Varto Fay zonu,
Akdoğan Gölü fayı, Haçlı Gölü fayı ve Malazgirt fayını içeren alanlarda
gözlenmiştir ve bu bölgeler gelecekteki deprem oluşumları için olası bölgeler
olarak yorumlanabilir. Sonuç olarak, tüm parametrelerin birlikte
değerlendirilmesi, Muş ve civarındaki güncel ve orta vadede deprem
potansiyelinin ve tehlikesinin ortaya konulmasına katkıda bulunacaktır.