Toplumda kadınlar, refahın artırılması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması açısından hayati bir rol oynamaktadır. Sanayi Devrimi ile birlikte toplum dinamiklerinde yaşanan değişimler, kadınların iş gücüne katılımını hızlandırmıştır. Bu araştırmanın amacı, gelir perspektifinden, kadınların iş gücüne katılımının çocuk sahibi olma durumu üzerindeki etkisini incelemektir. Bu amaçla, araştırmada kadınların iş gücüne katılımı, kadın başına düşen çocuk sayısı, ergen doğurganlık oranı (15-19 yaş) ve kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) değişkenlerine ait 1997-2021 yıllarını kapsayan yıllık veriler, Dünya Bankası ve Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) veri tabanından elde edilmiştir. Araştırmada Granger Nedensellik Testi ile değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi test edilmiştir. Johansen Eşbütünleşme Analizi ile değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkileri araştırılmıştır. Analizlerin sonucunda değişkenler arasında eşbütünleşme tespit edilmiştir. Ayrıca kişi başına düşen GSYİH’den kadın başına düşen çocuk sayısına doğru tek yönlü, kadınların iş gücüne katılımı ve ergen doğurganlık arasında çift yönlü ve kişi başına düşen GSYİH’den ergen doğurganlığa doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Sonuç olarak kadınların iş gücüne katılımı çocuk sahibi olma durumunu olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla kadınların çalışma koşullarının iyileştirilmesinin ve kadın girişimciliğinin nüfus projeksiyonları açısından kritik öneme sahip olduğu ifade edilebilir. Politika yapıcıların kadınların iş gücüne katılımını artırırken aynı zamanda doğurganlık üzerindeki olumsuz etkileri hafifletecek önlemler almaları, kadınların iş gücüne katılımını desteklerken çocuk sahibi olmalarını da teşvik edebilir.
Women in society play a vital role in increasing welfare and ensuring sustainable development. Changes in social dynamics with the Industrial Revolution have accelerated women's participation in the labor force. This study aims to examine the effect of women's labor force participation on childbearing status from an income perspective. For this purpose, annual data covering the years 1997-2021 on female labor force participation, number of children per woman, adolescent fertility rate (15-19 years), and gross domestic product (GDP) per capita variables were obtained from the World Bank and Organization for Economic Co-operation and Development (OECD) database. The research tested causality relationships between variables using the Granger Causality Test. Johansen Cointegration Analysis investigated the long-run relationships between variables. As a result of the analyses, cointegration was found between the variables. In addition, a unidirectional causality relationship from GDP per capita to the number of children per woman, a bidirectional causality relationship between female labor force participation and adolescent fertility, and a unidirectional causality relationship from GDP per capita to adolescent fertility were found. As a result, women's participation in the labor force has a negative impact on childbearing status. Therefore, it can be stated that improving women's working conditions and entrepreneurship are critical for population projections. Policymakers taking measures to mitigate the adverse effects on fertility while increasing women's labor force participation may encourage women to have children while supporting their labor force participation.