İbn Haldûn'un Potansiyel Yazarlara Yönelik Telif Önerileri


Creative Commons License

Akbaş R.

Van Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, Van, Türkiye, 24 - 25 Temmuz 2020, ss.383-390

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Van
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.383-390
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Kuşkusuz kitap telif etmek isteyen yazar(lar)ın en temel hedefi muhataplarına belli bir konuda bir şeyler anlatmak ve onları bilinçlendirmeye çalışmak olmalıdır. Bu hedefte takip edilen yöntem, bireysel çaba ve kazanımlar doğrultusunda belli bir alanda eksik, hatalı ve anlaşılmaz görülen düşünce ve yaklaşımların üslubuna uygun düzeltilmesi ve açıklanması ile olabileceği gibi ihtisas alanına özgü yeni bir şeylerin ortaya konulması ve savunulması ile de olabilir. Aslında eser telif etmenin başka bir ifadeyle bilgi üretmenin kendi formülleri dışına çıkılmadan bir ucu bucağının olmadığı izahtan varestedir. Fakat bu yeterli düzeyde bir birikime sahip olup olmadığına bakılmaksızın herkesin kitap telif edebileceği şeklinde algılanmamalıdır. Yazarın yıllarca emek sarf edip kazandığı birikim ve deneyim ile okuyucuya verilmek istenen mesajın içeriği eser telif etmedeki en önemli iki etik ve bilimsel faktör olduğu asla unutulmamalıdır.

Bu konuda tarih ve toplum konusunda özgün görüşleriyle tanınan ünlü sosyolog İbn Haldûn’un (öl. 808/1406) önerileri dikkate değerdir. el- Muḳaddime olarak şöhret bulan eserinin otuz beşinci faslında insanı beşeri ilimlerin hazinesi olarak tanıtıp ondaki “kelam” melekesini tanımlayan İbn Haldûn “Telifle İlintili Olan Amaçlar ve Bu Amaçların Dışında Kalan Çabaların Kayda Değer Görülmemesi” başlığı altında yedi tane öneri ele alıp bu önerilerin ehil insanlar tarafından da kabul edildiğini belirtir. Söz konusu yedi öneriyi “bir ilmin ana konusunun belirlenip fasıllarının ve baplarının tertip edilmesi, önceki âlimlerin eserlerinde kapalı ve anlaşılmaz yerlerin açıklanıp anlaşılır kılınması, tanınmış bir âlimin yanlış bir yaklaşımının kesin delillerle düzeltilmesi, bir ilim dalında eksik bırakılmış bir takım konuların tamamlanması, bir eserdeki bölüm, bap ve fasılların düzensizliğinin giderilmesi, başka ilimlerin alt başlıkları altında dağınık bir şekilde yer alan konuların belli bir başlık altında tekrardan derlenmesi, ana kaynak olarak kabul edilen çok detaylı ve ayrıntılı bir eserin veciz bir şekilde kısaltılması” şeklinde madde madde ele alan İbn Haldûn bu önerilerin dışında kalan alanlarda kitap telif etmenin gereksiz ve yararsız olduğunu da savunur. Bu bağlamda bildiride İbn Haldûn’un öne sürdüğü öneriler üzerinde detaylı bir şekilde durulduktan sonra özellikle bu önerilerin eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirilmesi yapılıp bir takım sonuçlara varılmaya çalışılacaktır.