Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, cilt.4, sa.7, ss.30-47, 2019 (Hakemli Dergi)
Sanayi devrimiyle başlayan küreselleşme, ülkelerin gelişmişlik
düzeylerindeki farklılığı görünür şekilde artırmıştır. Gelişmişlik seviyelerinin
farklılaşmasına bağlı olarak her dönem farklı yapıların etkin olduğu süreçler
yaşanmıştır. Gelişmenin ilk evresinde fiziki unsurlar etkin iken özellikle
ikinci küreselleşme evresi ile birlikte beşeri unsurlarının hâkim olduğu bir
süreç yaşanmıştır. Fiziki ve beşeri unsurları kalkınmada etkin olarak
kullanan devlet dışında kurum ve kuruluşlarda gelişme için çaba sarf etmiştir.
Bu kuruluşlardan biri de sivil toplum kuruluşlarıdır. Sivil toplum kuruluşları,
iktisadi, sosyo-kültürel, bireysel gibi temel işlevlerinin olmasından dolayı
kalkınma politikalarında yararlanılması gereken önemli kuruluşlardır. Bu
çalışmada sosyo-ekonomik kalkınmada sivil toplum kuruluşlarının önemi
teorik olarak incelenmiştir.
Globalization, which started with the industrial revolution, increased
the differences in the development levels of the countries. Due to the
different levels of development, there have been processes in which different
structures were active in each period. While the physical elements were effective in the early stages of development, the process of the second
globalization phase was dominated by the human elements. It has made
efforts for development in institutions and organizations outside the state that
use physical and human elements effectively in development. One of these
organizations is civil society organizations. Civil society organizations,
economic, socio-cultural, individual due to the basic functions of
development policies are important organizations that need to be used. In this
study, the importance of non-governmental organizations in socio-economic
development has been examined theoretically