KARADENİZ ZİRVESİ 5. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ, Rize, Türkiye, 19 - 21 Şubat 2021, ss.41-42
İnsanlar
öğrendikleri ya da ürettikleri bilgileri aktarmak ve anlamlandırabilmek için
çok çeşitli araçlar kullanmıştır. Özellikle bilgiye ve iletişim araçlarına
ulaşabilmenin güç anlamına geldiği yaşadığımız çağda bu
aktarımın önemi ve çeşitleri artmıştır. İmgeler tarih boyunca bu aktarım sürecinde, onlara yüklediğimiz ortak
anlamlar bakımdan önemli görevler üstlenmiştir.
İmgeler nerede nasıl üretilmiş olursa olsun, ya da kimler tarafından
nasıl okunursa okunsun binlerce yıldır anlam dünyamızın temel taşları olmuştur.
İnsanlar yaşadığı hayatın daha iyisi ve daha kötüsü üzerine çokça düşünmüş ve
bu düşünceler çerçevesinde yeni dünyalar tasarlamıştır. Bu tasarımların en
bilindikleri olan ütopya ve distopyalarda da bu düşüncelerin aktarılması için
imgelerden yararlanmıştır.
Ütopyanın vaat ettiği ‘mükemmel dünya’ hayali
de, distopyanın öngördüğü ‘en kötü’
dünya kurgusu da, dijital çağın olanakları ile bir araya geldiğinde reklam
sektörü için, hedef kitlenin dikkatini çekerek satın alma davranışı sağlayacak
yeni ve eğlenceli yöntemler oluşturmaktadır.
Bu
düşünceden yola çıkılarak çalışmada,
reklam sektöründe imgelerin ütopik ve distopik evrenler yaratmak
amacıyla etkin bir şekilde kullanıldığı ileri sürülmüştür. Bu hipotezin
doğruluğunu araştırmak amacıyla,
imgelerin bu şekilde kullanıldığı düşünülen üç televizyon reklamı,
niteliksel içerik analizi yöntemi ile görsel ve sözel kodları çerçevesinde analiz
edilmiştir. Elde edilen verilerin, kavramsal
çerçevede açıklanan bilgiler doğrultusunda yorumlanması sonucunda, hipotezi doğrular nitelikte reklamlarda imgelerin
ütopik ve distopik kurguları yaratmak için kullanıldığı görülmüştür.
Anahtar
Kelimeler: Reklam, imge, ütopya, distopya, niteliksel
içerik analizi.