HİCRÎ ÜÇÜNCÜ ASIRDA İSLÂMÎ İLİMLER, Prof. Dr. Hidayet AYDAR Doç. Dr. Ziyad Ravaşdeh Araş. Gör. Necmettin Salih Ekiz Hatice Ece Erçin Mahmut Sayılgan Abdo Mohsen Mohammed Gaber, Editör, İksad Yayınevi, İstanbul, ss.449-467, 2023
Hicri üçüncü asırda yaygı olarak görülen ve hadis tedvinlerinde önemli
yer tutan Kitabu’s-Sünne türü eserler tespit edilerek muhteva açısından
incelenip akaid konularıyla ilgili anlatımları ele alınacaktır. Bu türden
eserlerin diğer bir adı da Kitabu’l-iman şeklindedir. Bu eserler aslında bu
dönemde Selefiyye diye tanımlanan alimlerin bir çok konu hakkında cevap
niteliğindeki metinleri olarak karşımıza çıkmaktadır. İlk ortaya çıkan kelam
konuları olan mürtekib-i kebirenin durumu, iman konusu, kaza-kader tartışmaları,
kulların fiillerinde özgür olup olmadıkları meselesi(ef’al-i ibad), Allah’ın sıfatları ve buna bağlı olarak ortaya
çıkan Kur’an’ın yaratılmışlığı problemi hakkında birçok görüş ortaya konmuştur.
İmam Azam Ebu Hanife’nin el-Fıkhu’l-Ekber adlı kısa risalesi bu konuları derli
toplu içeren bir metin olarak karşımıza çıkarken, hadis alimlerinden bazıları
da bir yada birkaç konuyu içeren risaleler kaleme almışlardır. Yine bu dönemde
ortaya çıkan ve siyasi bir tutum içinde olan gruplara karşı da bu eserler
çerçevesinde cevaplar verilmeye çalışılmıştır. Şia’nın bu dönemde kendi
kurumsal yapısını temellendirmeye çalışırken nakilden bilhassa peygambere nisbeti
tartışmalı bilgilerden faydalanarak görüş belirtmelerine karşın bilgi kaynağı
olarak sadece hadisleri gören alimler koruyucu bir tavır takınarak peygambere
nispet edilen her rivayeti toplamaya çalışmışlardır. Genel anlamda iman,
sıfatullah, fezail, fiten, itisam ve delail gibi konular bazılarında tamamen
yer alırken bir kısmında yazarın öne çıkardığı konular yer almaktadır. Bu
eserlerin müellifleri görüşlerini daha çok nakli delillerle desteklemektedirler.
Akli deliller yok denecek kadar azdır. Eserler ayet, hadis, sahabe ve tabiun
sözleri ile selef ulemasının görüşlerinden meydana gelmektedir. Bazen şiirlere
de yer verildiği görülmektedir. Yirmiye yakın alimin bu türden eserleri
literatürde bilinse de günümüze ulaşan eserler incelememizin konusu olacaktır.
Ebu Bekir el-Humeydi(ö. 219/834), Ebu Ubeyd Kasım b. Sellam(ö. 224/838), İbnu
Ebu Şeybe(ö. 235/849), Ahmed b. Hanbel(ö. 241/855), Ebu Davud es-Sicistani(ö.
275/889), Abdullah b. Ahmed b. Hanbel(ö. 290/903) ve Muhammed b. Nasr
el-Mervezi gibi alimlerin eserlerinden faydalanılacaktır. Bilindiği gibi
eserlerin muhteviyatı daha çok akaid konularıyla ilgili olup tartışmaya
girmeden konuyla bağlantılı bilgiler yani hadisler aktarılmaktadır. İçerik
olarak en başta iman konusu gelmektedir. İmanın tanımı, imanın artması
eksilmesi, şubeleri, esasları, imanda istisna, iman-islam ilişkisi, iman-büyük
günah ilişkisi, Allah’ın sıfatları konusunda bilhassa haberi sıfatlar, kelam
sıfatı ve buna bağlı olarak halku’l-Kur’an meselesi, kıyamet alametleri, ahiret
ahvali, peygamberin gönderilişi ve üstünlüğü, mucizeleri ve sahabenin üstünlüğü
konusu gibi konular eserlerde yer almaktadır. İlaveten sünnete bağlılık konusu
işlenirken bidat ve hevadan sakınma konusuna ayrıca önem verilmektedir. Bu konu
esas alınarak ortaya çıkan itikadi mezhepler ele alınmış, çoğu sünnete
bağlılığın dışında mütalaa edilerek ötekileştirilmiş ve bidat tanımlaması
altına konumlandırılmıştır. Bu ikinci tartışma konusu olan reddiyecilik bahsinden
daha çok itikadi meseleleri ispat konusundaki yerleri ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: kitabu’s-sünne,
akaid, iman, bidat, selefiyye