I.Uluslararası Uygulamalı Bilimler Kongresi, Konya, Türkiye, 23 - 24 Ekim 2015, ss.12-21, (Tam Metin Bildiri)
Aile, toplumsal örgütlenmenin ve kurumsallaşmanın temel çekirdeğidir. Anne, baba, çocuklar ve bunların akrabalıklarından oluşan ekonomik ve toplumsal birliktir. Aile algısı yüzyıllara dayanır. Sekülerizm, Batı toplumlarını açıklamak için kullanılırken Müslüman toplumlar için kullanılacak olan kavram dünyevileşmedir. Dünyevileşme, kendini “orta yol” olarak tanımlayan İslâm’dan ve onun temel öğretilerinden sapmadır. Modernizm ve sonrası dönemde hayatın bütün ünitelerinin dinden arınacağı veya dinin etkisinin minimize edileceği iddiaları olmuş bu da sosyal bilim uzmanlarını özellikle felsefeci ve sosyologları sekülerizm/dünyevileşme üzerinde araştırma yapmaya itmiştir. Postmodern kavramı ise günümüz toplumlarında yaşanan gelişmeleri açıklamak için kullanılmakta ve bir önceki döneme göre toplumun yeni evresini betimlemektedir. Günümüz kapitalizmi de tüm parametrelerini üretmek ve tüketmek üzerine dizayn etmek için var olmuştur. Postmodern kapitalist dönemle başlayan evrilme ise “derin aşkı” yok ettiği için kadına ve aileye uygun görülen rol “plastik cinsellik” olmuştur. Böylece aileyi bir sosyal sermaye olarak sunan kavramların kutsiyetine aracılık eden aygıtlar, postmodern kapitalist toplumda internetin gelişmesiyle geleneksel aracı olma rollerini kaybetmişlerdir. Bu dönemde Müslüman kesim de dünyevileştiği için ailenin dışında mevzilenen güçler sosyal sermaye olan aileyi güçsüz kıldıkları için geleneksel dindar ailenin yerine inşa edilen “postkuramsal manevi” aile yapısı da bundan etkilenmiştir.