DOS PASSOS VE HEMINGWAY GÖZÜNDEN TÜRKİYE: NE GÖRDÜLER NE YAZDILAR?


Aykaç Ö. A., Çakırtaş Ö.

I.International Anglo-American Cultural and Literary Studies Symposium, Mersin, Türkiye, 18 Kasım - 20 Aralık 2022, ss.78-79

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Mersin
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.78-79
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amerika BirleĢik Devletleri‘nin kuruluĢundan günümüze kadar dünyaya yayılan eserlere imza atan

bazı önemli isimlerin kariyerinde önce gazeteciliğin daha sonra edebiyatçılığın varlığı fark edilir.

Koloni döneminden bugüne dek, Yeni Dünya‘ya yolculuk yapan birçok yazar çeĢitli gazetelerde ve/ya

dergilerde yazarak baĢlattıkları kariyerlerini edebi eserler vererek sürdürmüĢlerdir. Muharrirlik ve

tefrika geleneği her dönemin edebiyatçıları için uğraĢılan temel bir alan olmuĢtur. 19‘uncu ve 20‘inci

yüzyılda ise ABD‘deki gazeteci-edebiyatçıların sayısı giderek artmıĢtır. Bu süreçte Mark Twain‘den

Stephen Crane‘e, Upton Sinclair‘den John Steinbeck‘e kadar birçok yazar hem gazeteci hem de

edebiyatçı kimlikleri ile bilinir olmuĢlardır. Bu kategoride değerlendirilen ve yazdıkları ile döneme

damga vuran isimler arasında yer alan en önemli iki isim de John Dos Passos ve Ernest

Hemingway‘dir. Kariyerlerine muhabir olarak baĢlayıp muharrir olarak devam eden bu isimler sadece

ABD‘deyle ilgili değil, dünyanın önemli ülkelerine dair makaleler yayınlamıĢlardır. Birçok savaĢı

takip edip makaleler ve çeĢitli edebi eserler yayımlayan iki ismin önemli durakları arasında Türkiye de

yer almıĢtır. Birtakım gözlemlerde bulunmak üzere Türkiye‘ye gelen Hemingway ve Dos Passos,

günümüzde bile önemini koruyan, hatta tarihi kayıtlara geçen raporlara imza atmıĢlardır. Bu

çalıĢmanın amacı da edebiyatçı kimlikleri ile bilinen Hemingway ve Dos Passos‘un Türkiye‘ye dair

yazdıkları üzerinden onların tasvirlerini ve kurgularını ele almaktır. ÇalıĢmada yazdıkları üzerinden

ele alınacak olan iki ismin aynı zamanda bu izlenimlerini aktarmaları konusunda da eleĢtirel bir

yaklaĢım ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır.