TUNCELİ EFSANELERİNDE OCAKLAR: ULU MANSUR VE KUREYŞ BABA ÖRNEĞİ


Creative Commons License

Bazancir R.

ANADOLU’NUN HORASAN’I TUNCELİ SEMPOZYUMU, Tunceli, Türkiye, 16 - 17 Ekim 2024, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Tunceli
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Efsanelere ait içerikler tarihsel metinler olarak, bugünün tarih aktarım biçimlerinden farklı bir aktarım şekli olduğu ya da olması gerektiği, okura sunulan bu metinlerin aslının bozulmamasını sağlayacak bir metodolojik sistematiğin oluşturulmasına olan ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. Bu sözlü gelenek içeriklerine bakıldığında efsane örneklerinin ağırlıklı olarak Alevilik inanç yapısıyla paralel kutsiyet içerikli oldukları, günlük hayata dair oldukça kısaltılmış bir öyküsel yapıda aktarıldığı ve mutlaka arkaik unsurlarla bağlantılı bir bölüm ya da içeriğin yer aldığı görülmektedir. Anlatıcı tarafından aktarılan efsane içerikleri kolayca izlenebilecek bir silsile ile kısaca aktarılmaktadır. Anlatılardaki zaman hem geçmiş hem de bu geçmiş üzerinden bugünün ve yarının ilişkilendirildiği bir tarih olarak karşımıza çıkmaktadır. Tunceli efsanelerindeki sözlü anlatılar ve inanç yapısındaki tabiatüstü dünya tamamen insan kozmolojisine denk düşmektedir. Bu kozmolojik yapıdaki efsane içeriklerinde hem geçmiş toplumların inançsal süreçleri izlenebilirken hem de insanın var oluş ile hayatın anlamlandırılmasına dair kutsiyet arz eden efsane içeriklerini üretmeye yarayan yorumsal dayanaklar yer almaktadır. Bu bağlamda geçmiş anlatılarda, insanın kültürel bir varlık olarak kendisini kutsallaştırmasının evreleri de en çok bu metinler/anlatılar aracılığıyla öğrenilmektedir. Bundan ötürü toplumun, varlığını devam ettirebilmek için harcadığı en mühim çabalar olan doğa ve canlılar ile ilişkisi bir yandan bu çabaya yüklediği misyon ve ulaşılan tümevarım ile doğa ve inançlar ile uzlaşı felsefeleri üzerinden insan zihninin geleneksel olanı nasıl yorumladığını göstermektedir. Bu bağlamda; Dergâhlar, Ocaklar, Cem evleri ve Tekkeler üzerine söylenmiş anlatılarda geleneğe ait içeriklerin anlam kurgularının gelişimini ve uygulanışını da gözlemleyebilmekteyiz.

The content of legends, as historical texts, is or should be a different form of transmission from today's historical transmission forms, and stems from the need to establish a methodological system that will ensure that the originals of these texts presented to the reader are not distorted. When we look at the contents of these oral traditions, it is seen that the examples of legends are predominantly sacred in parallel with the Alevi belief structure, they are conveyed in a very shortened narrative structure about daily life, and there is definitely a section or content related to archaic elements. The oral narratives in the legends of Tunceli and the supernatural world in the belief structure completely correspond to human cosmology. In the contents of legends in this cosmological structure, there are interpretive bases that are used to produce mythic contents that are sacred about the meaning of human existence and life, while the belief processes of the societies in the past can be followed. In this context, in past narratives, the stages of human sanctification as a cultural entity are mostly learned through these texts/narratives. For this reason, the relationship of society with nature and living things, which are the most important efforts maintains its existence, shows how the human mind interprets the traditions, the induction reached and the philosophies of reconciliation with nature and beliefs through the mission attached to this effort In this context, we can also observe the development and implementation of the meaning constructions of the contents of the tradition in the narratives told about the Ocaks [1], Quarries, Cem houses.



[1] Anadolu’da belli bir itikat çerçevesinde toplanan gruplara verilen “Ocak” kelimesinin İngilizce tam karşılığı bulunmamaktadır