Nübüvvet İnancı Bağlamında İslâm'ın Ötekine Bakışı


YILDIZ M.

İslami Araştırmalar, cilt.31, sa.3, ss.567-589, 2020 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 31 Sayı: 3
  • Basım Tarihi: 2020
  • Dergi Adı: İslami Araştırmalar
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.567-589
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Modern dönemde Batı’da Hristiyanlık bağlamında “öteki” bir sorun olarak tartışılmaya baş-lanmış, bunun neticesinde dinî dışlayıcılık, dinî kapsayıcılık ve dinî çoğulculuk şeklinde üç pers-pektif öne sürülmüştür. İslâm’ın muhatap kabul ettiği öteki, içlerinde Kur’an’da Ehl-i kitap olarak zikredilen Hristiyan ve Yahudilerin de olduğu gayrimüslimlerdir. İslâm’da Ehl-i kitap ve diğer inanışlara sahip kişilerle bir arada ve hoşgörü ile yaşamak esastır. Ancak bu yaklaşım, ötekinin din ve inanışlarının da aynı şekilde hakikat olarak kabul edilmesini gerektirir mi? İslâm’da inanılması gereken iman esasları arasında nübüvvet inancı da zikredilmekte ve Allah tarafından gönderilen tüm peygamberlere inanılması gerektiği emredilmektedir. Bu çalışmamızda Kur’an’ın genel mesa-jını göz önünde bulundurarak nübüvvetin varlığını kabul etmeyen ya da nübüvveti kabul ettiği halde tüm peygamberlere ve bilhassa son peygamber Hz. Muhammed’e iman etmeyen kişinin mü’min olup olmadığı ve ölümden sonra kurtuluşa ermesinin imkânı tartışılacaktır. Aynı şekilde nübüvvet inancı bağlamında İslâm’ın ötekine bakışının Kur’an’daki ifadeler ve Hz. Peygamber’in yaklaşımı doğrultusunda nasıl olduğu ve bu konu hakkındaki farklı yaklaşım biçimleri değerlendi-rilecektir. Çalışmamızın amacı İslâm’a göre Ehl-i kitap da dâhil olmak üzere ötekinin hakikat üze-re olmasını gerektiren hususların neler olduğu ve dinlerin hakikati meselesinde İslâm’ın bakışının nasıl olduğunu tespit etmektir. Çalışmamız aynı şekilde sadece Allah’a ve ahiret gününe iman etmenin kişiyi mü’min kılıp kılmadığını da ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmada meselenin hem klasik hem de çağdaş döneme ait yaklaşımlara yer verilmesi problemi mukayese etme ve yeni değerlendirmelerde bulunma imkânını sunacağını umuyoruz.
In the modern period, the concept of otheremerged in the context of Christianity. The solutions to this problem of the other came from three different perspectives; religious exclu-sivism, religious inclusivism, and religious pluralism. The otherfrom an Islamic point of view is any non-Muslims, including Christians and Jews, as Qur'an mentions them as the People of the Book. In Islam, it is essential to live with the People of the Book (ahl-e Kitab) and other beliefs with tolerance and grace. However, such does approach necessitates other's religion and beliefs to be accepted as the truth in itself? In this study, considering the general message of the Qur'an, it will be discussed whether the person who does not accept the institution of prophethood or who believes in prophethood, however does not believe in prophet Muhammad as final messenger, is a believer and the possibility of his survival after death. Likewise, in the context of the belief in prophethood, the way that Islam's view of the other is in accordance with the expressions in the Qur'an and the approach of the Prophet and the distinctive approaches on this subject will be evaluated. The purpose of our study is to determineaccording to Islam the issues that require the other including the People of the Book to be true. It is also related to the issues of how Islam's perspective is concerned with the truth of other religions. Our study also aims to reveal whether believing in Allah and in the hereafter, makes the person a believer or not. In this study, we in-tent to include both classical and contemporary religious approaches, and will offer the oppor-tunity to compare the problem in its context and make valuable evaluations.