FARKLI PERSPEKTİFLERDE ÇOCUK EĞİTİMİ - Doğu ve Batı Düşünürlerinin Eğitime Yaklaşım Biçimleri, Zihni Merey, Editör, NOBEL AKADEMİK YAYINCILIK, Ankara, ss.485-501, 2020
Piaget, 11 yaşında yayımladığı ilk bilimsel raporundan 84 yaşında ölümüne
dek uzanan, yaklaşık 75 yıllık yoğun bir araştırma süreci sonunda gelişimsel
ruhbilim, bilişsel kuram ve genetik bilgi kuramı (epistemoloji) adı verilen birçok
yeni bilim dalının gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Piaget’in eğitimin bireyselleştirmesi yönündeki çabaları; aktif okul, açık
sınıf uygulamalarına temel oluşturulmuştur. Ona göre çocuklar, soru sormada,
araştırmada, kendilerini ve çevrelerini keşfetmede özgür olmalıdırlar. Öğretmen
sınıfta ders anlatmak, göstermek için değil, gözlemek, soru sormak,
rehberlik etmek için olmalıdır. Çalışmalarındaki yöntemi, yaklaşımı ve somut
bulguları ile psikolojinin özellikle çocuk dalında yapılan araştırmalarını derinden
etkilemiştir. Zihinsel gelişim kuramı için gerekli kavramları çağımız literatürüne
katmış olması Piaget’in önemli yeniliklerinden biridir. Bir diğer önemli
yönü ise doğumdan olgunluğa kadar son derece tutarlı ve kesiksiz bir çizginin
varlığını ortaya koymuş olmasıdır. Gelişimi hem evrelere, basamaklara ayırıp
hem de sistematik olarak birbirini tamamlayacak şekilde açıklamak Piaget’inönemli
bir başarısı olarak değerlendirilmelidir.
Zihinsel gelişim dönemlerine ilişkin sınıflandırması günümüzde de geçerliliğini
koruyan eğitim-öğretim yöntem ve tekniklerinin kullanılmasına olanak
sağlamıştır. Piaget özellikle ‘aktif okul’ ilkesiyle modern öğretim yöntemleri ve
yapısalcı öğrenme modelini geliştirmiştir. Bu öğrenme modeli günümüz eğitimöğretiminde
ve özel eğitim kurumlarında halen kullanımını sürdürmektedir.
500 Farklı Perspektiflerde Çocuk Eğitimi
Piaget’in çocukların bilgiyle doldurulacak boş çuvallar olmayıp bilginin
etkin yapıcıları oldukları, sürekli olarak kendilerine özgü kuramlar yaratıp
bunları sınadıkları yönündeki görüşü kuşaklar boyunca eğitimciler tarafından
saygıyla karşılanmıştır.
Piaget’e yapılan övgülerin yanında bazı bilim çevreleri tarafından eleştiriler
de yöneltilmiştir. Zihinsel gelişim dönemlerini sınıflandırırken dönemler
arasındaki geçişte esnek değil de katı bir yol çizmesi, kuramında kültürü ve
kültürel farkları yeteri kadar dikkate almaması, cinsiyet farklarına değinmemiş
olması eleştirilen noktalar arasındadır. Diğer önemli bir eleştiri de zihinsel
gelişimi sadece ergenliğe dek incelemesidir. Bu noktada zihinsel gelişim ergenlikten
sonra devam etmiyor mu şeklinde soruların sorulmasına neden olmuş
ve bu yönüyle kuramında eksiklikler olduğu eleştirisini almıştır.