Aziz Nesin’in Yazmış Olduğu ‘Helal Olsun’ İsimli Hikâyenin Benlik Kavramı Açısından Değerlendirilmesi


Tatar M.

Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, cilt.7, sa.3, ss.862-880, 2021 (Hakemli Dergi)

Özet

Benlik hem sosyolojinin hem de psikolojinin ilgi alanına giren bir kavramdır. George Herbert Mead ve Charles Horton Cooley, benlik kavramının sosyolojik olarak anlaşılmasına ciddi katkılar sunmuşlardır. Benliğin doğuştan geldiğini savunanlara karşı Mead ve Cooley sosyal etkileşimin önemini vurgulayarak karşı çıkmışlardır. Bu iki düşünüre göre, kişinin yakın çevresinde bulunan anne baba, kardeşler, arkadaşlar, akrabalar, öğretmenler gibi önemli kişiler, tavır ve davranışlarıyla benliğin oluşumunda büyük bir etkiye sahiptirler. Bu durum yukarda sayılan kişilerin çocukla kurdukları ilişki biçiminin önemini göstermekte ve sorumluluklarını arttırmaktadır. Sevgi ve saygının egemen olduğu, insanların birbirine değer verdiği, çocuğun sağlıklı bir kişilik geliştirebilmesi için herkesin elbirliğiyle gayret ettiği toplumsal bir ortamda büyümek çocuk için büyük bir şanstır. Bu makalede, ayna benlik, benlik, oyun, grupla oyun, genelleştirilmiş öteki, ben, beni/bana gibi kavramlar üzerinde durulmaktadır. Ayrıca, Aziz Nesin’in yazmış olduğu ‘‘Helal Olsun’’ isimli hikâye benlik kavramı etrafında değerlendirilmektedir. Bu hikâye küçük yaştan itibaren maruz kalınan olumsuz değerlendirmelerin kişiyi nasıl da olumsuz bir benlik tasarımına ittiğini ve bu durumun onu pek çok insanı öldürecek kadar canavarlaştırabildiğini göstermesi açısından büyük bir öneme sahiptir. Ama bu hikâye aynı zamanda insan sevgisini bütünüyle yitirmiş böylesine canavar bir insanın bile duyduğu güzel sözlerden sonra nasıl da bambaşka bir kişiliğe büründüğünün güzel bir örneğini sunmaktadır.