Lab Lambert Academic Publishing, Riga, 2020
Obezite enerji alımı ve harcanması arasındaki
dengesizlik sonucu; vücutta yağ dokusunun aşırı artışı ile karakterize bir
hastalık olup, morbidite ve mortalitede artışa yol açan, Tip 2 diyabet,
hipertansiyon gibi hastalıklara da zemin hazırlamaktadır. Fiziksel aktivitenin,
insulin duyarlılığını arttırması nedeniyle, kan glukoz seviyesini doğrudan
etkileyebildiği bilinmektedir. Fiziksel aktivite, hangi
seviyede yapılırsa yapılsın, vücutta katabolik sürecin başlamasına neden olan
bir tepkimler dizisini başlatır. Aerobik egzersizlerin yanı sıra direnç
egzersizlerinin, yağsız doku kitlesi, yağ dokusu ve yağ yüzdesi üzerine etkisi
olduğu ve kilo kaybına yol açmaktadır. Bu türlü egzersizlerin bir arada
uygulanmasıyla yapılan antrenman programlarında da benzer sonuçlara ulaşılabileceği
anlaşılmıştır. Bu çalışmada, obezlerde, bireysel olarak maksimal yağ yakım
aralığı tespit edilerek, yaptırılan farklı egzersiz modellerinin, antropometrik ve metabolik değişkenler, İstirahat
metabolizma hızı, aerobik kapasite, insulin duyarlılığı ve yağ metabolizma
hızına olan etkilerinin çalışma öncesi ve sonrası grup içi değerleri
karşılaştırarak araştırılmıştır.
Çalışmaya 20 ile 50 yaş
arası toplamda 65 obez kadın katılmış olup 51’tanesi çalışmayı tamamlamıştır.
Denekler, rastgele şekilde, aerobik antranman grubu, yüksek yoğunluklu aralıklı
antrenman grubu ve karma olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. Çalışmanın başında,
antropometrik ölçümler, venöz kan örnekleri, istirahat metabolik hız ve
kardiyopulmoner egzersiz ölçümleri alınan kadınların, ilk bir ayın sonunda kardiyopulmoner
egzersiz testi ölçümleri tekrarlanarak gerekli nabız ve hız değişimleri
sağlanmıştır. İki ayın bitiminden sonra, ilk yapılan ölçümlerin tamamı
tekrarlanarak çalışma tamamlanmıştır.
Bu
çalışmada, antrenman modeli, kişilerin kendi maksimal yağ aralıklarına
dayanarak oluşturulmuştur. Her üç grupta da, yaptırılan antrenmanlara bağlı olarak,
kilo kaybı ve %yağ kaybı elde
edilmiştir. Aerobik grup hariç diğer gruplarda ise % kas değerlerinde kayıp
meydana gelmemiştir. Öte yandan yaptırılan aktivitelere bağlı olarak pik
oksijen alımlarında artış ve aynı egzersiz temposunda daha az oksijen
kullanarak daha fazla yağ yakım değeri elde edilmiştir. İnsülin, glikoz ve
HOMA-IR indeksi açısından bakıldığında ise insülin duyarlılığında artma olarak
yorumlanabilecek bulgulara ulaşılmıştır.
Bu çalışmada yapılan tüm egzersiz modellerinde kilo kaybının sağlanarak kan parametrelerinin düzelmiş olması, yağ yakım aralığına bağlı olarak belirlenen antrenman şiddetlerinin, gerekli metabolik yolakları tetiklemek için yeterli olduğu şeklinde yorumlanabilir. YYAE ve karma gruplarda kas kaybının yaşanmamış olması dolayısıyla, önerilebilecek daha etkin antrenman modelleri olarak kullanılabilir.
Anahtar
Kelimeler: Maksimal yağ kullanımı,
obezite, %kas,%yağ, insülin direnci