MORE AND UTOPIA; ÜTOPYA EDEBİYATININ EDEBİ bİR TÜR OLARAK OLUŞUMU


Creative Commons License

Edis Z., Solhan N.

Karşılaştırmalı Edebiyat ve Kültür Çalışmaları I, Prof.Dr. Medine SİVRİ, Editör, Günce Yayınevi, Ankara, ss.242-262, 2023

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2023
  • Yayınevi: Günce Yayınevi
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Sayfa Sayıları: ss.242-262
  • Editörler: Prof.Dr. Medine SİVRİ, Editör
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ütopya kelimesinin anlamı; insanın daha iyiyi, güzeli, yaşanabilir olanı hayal etmesi ve arzulaması olarak ifade edilmektedir. Bu istek ve arzu, Âdem ile Havva’nın cennetten kovulma ve sonrasında dünya üzerinde yaşamaya mahkûm edilmeleri ile başlar. Sonsuz cennet bahçeleri ve konforuyla cennette yaşamakta iken dünyanın çetin şartları ile karşı karşıya kalan insanın cennete olan özlemini dile getirir. Cennete geri dönme ve cennetteki imkanlara sahip olma hayalleri insan soyunda ütopyanın temelini oluşturmaktadır. Her zaman insanların düşüncelerinde var olan Ütopyanın ilk örneklerinin destanlar olduğu söylenebilir. Bu tür; Thomas More’un Utopia eseri ile edebiyatta daha net ortaya çıkmış, estetiki kaygılar da bu yazı türü içine taşınarak farklılaşmıştır. Bu değişimin devamını, bilimsel ilerlemeler sonucu gelecek ile ilgili öngörüler içeren edebi eserlerde; teknolojik ilerlemenin getirebileceği ütopik bir dünyanın, yaşam biçimlerinin tasvir edildiği bilim-kurgu eserlerde daha farklı boyuta gözlemleriz. İnsanlık tarihi ile yaşıt olan iyiye, mükemmele duyulan özlemi içeren eserler ‘Ütopya Edebiyatı’ olarak tanımlanmaktadır. Çalışmamızda günümüzden beş yüz yılı aşkın süre önce yazılmış Thomas More’un Utopia adlı eseri hem sosyal hem siyasi hem de felsefi açıdan incelenerek edebiyattaki yeri tanımlanacaktır. More; şartlar gereği içinde yaşadığı toplumun hoşnut olunmayan yaşam koşullarını ve yönetim yanlışlıklarını açıkça ifade etmekten çekinmiş ve eserinde ütopyasını simge ve metaforlar kullanarak daha iyi ve yaşanabilir olana duyduğu özlemini mükemmel toplum taslağı oluşturarak yapmış, eserini de hoş vakit geçirmek için yazılmış ve asla gerçekleşmeyecek bir ülkenin hikâyesi şeklinde lanse ederek toplumun hizmetine sunmuştur. Bu kaygıları dikkate alarak eserini sunan More yine de yönetici sınıfı tarafından hoş karşılanmamıştır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen eserle amacını gerçekleştirmiş ve ütopya edebiyatının öncüsü konumunda önem kazanmış ve ününü hala korumaktadır. Makalenin amacı Ütopyanın kurucusu olduğu kabul edilen Thomas More ve eseri Utopia hakkında bilgi vermek, ütopya edebiyatının bir edebi tür olarak tarih sahnesinde yerini alması sürecini incelemek ve eserin bu süreç ve çeşitli ütopik çalışmalarla ilişkisini araştırmaktır.