The Journal of Academic Social Science Studies, sa.88, ss.61-74, 2021 (Hakemli Dergi)
Yunan filozofu Herakleitos, var oluşu, karşıtlıkların savaşı üzerine
kurgular. Ona göre hem evrenin varlığı hem de en güzel uyumun
yakalanması ancak bu savaşla mümkün olabilir. Öyle ki, savaşı her
şeyin babası ve kralı olarak görür. Tarih boyunca çok büyük
savaşlar yaşamış dünya halklarının bu karşıtlıkları, epik, şiir,
drama ve roman anlatılarına konu olmuştur. Eski Çağ Yunan
anlatılarında da Orta Çağ Avrupa edebiyatının büyük bölümünde
de yazıların temelinde savaş vardır, hatta çoğu zaman tek temadır.
Amerika Birleşik Devletleri’nin en önemli savaş anlatıları ise I. ve
II. Dünya savaşlarından beslenir. Kıtaya ilk ayak basılması ile
başlayan yerliler ile mücadele dışında ABD’nin yaşadığı en büyük
savaş deneyimleri olan bu iki dünya savaşı, 20. yüzyılda önemli
edebiyatçıların yazın dünyasında merkezi bir yer kaplamıştır. Bu
edebi figürlerden biri de Amerikalı gazeteci-edebiyatçı John
Steinbeck’tir. Yitik Kuşak olarak bilinen savaşa şahitlik etmiş bir
edebiyat çevresinin de mensubu sayılan yazar, çağdaşları gibi
savaşa dair birden fazla eser kaleme almıştır. Bir muhabir olarak
katıldığı savaşlarda gazeteler için kaleme aldığı makalelerini savaş
sonrasında, Bir Savaş Vardı adlı eseri romana dönüştüren
Steinbeck’in yazdıkları bu yönüyle de önemli bir röportaj anlatısı
örneği olarak da bilinir. Bu çalışma, Steinbeck’in hem gazeteciliğini
hem de edebiyatçılığını harmanladığı Bir Savaş Vardı adlı eserinde
edebi gazeteciliğin izdüşümlerini incelemeye çalışacaktır.