Hurufilik ve Bektaşilik Münasebetleri Bağlamında Sâfî Baba Divanı


Creative Commons License

Aslan M.

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, cilt.7, sa.2, ss.196-212, 2024 (Hakemli Dergi)

Özet

Kâinatı, İslam’ı ve insanı Arap alfabesinin yirmi sekiz ve Fars alfabesinin otuz iki harfi temelinde yorumlayan Hurufilik düşüncesi, 14. asrın sonu ve 15. asrın başında Anadolu’ya göç eden bazı Hurufiler sayesinde henüz kuruluş aşamasında olan Bektaşilikle etkileşime girmiştir. Bu münasebet yüzyıllar boyunca sürmüş, böylece Bektaşilik tarikatında ciddi bir Hurufilik etkisi söz konusu olmuştur. Bu etki Bektaşi edebiyatı üzerinde apaçık bir şekilde görülebilir. Muhîtî, Arşî ve Misâlî gibi pek çok Bektaşi şair, şiirlerinde Hurufilik unsurlarını kullanmışlardır. Bunlardan biri 18-19. asır şairlerinden Sâfî Baba’dır. Kaynaklarda hayatı hakkında bilgi bulunmasa da Divan’ından hareketle Sâfî Baba’nın samimi bir Bektaşi olduğunu söylemek mümkündür. Tek eseri Divan olan şairin, şiirlerinde Hurufiliğe ait bazı anahtar kavramlar kullandığı, Fazlullah Esterâbâdî ve Câvidânnâme’den bahsettiği, Nesîmî ve Aliyyü’l A’lâ gibi Hurufi büyüklerini andığı görülmektedir. Sâfî Baba Divanı’nda görülen Hurufilik unsurlarının kapsamı ve içeriği nedir? Eserde yer alan bu unsurlar şairin Hurufi olmasından mı kaynaklanmaktadır yoksa bu durum Hurufilik ve Bektaşilik arasındaki kültürel etkileşimin bir sonucu mudur? Sâfî Baba’yı bir Hurufi olarak kabul etmek mümkün müdür? Makalede bu sorulara yanıt aranacaktır.