Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.12, sa.1, ss.211-233, 2024 (Hakemli Dergi)
Çalışmaya konu olan Yukarı Karasu Havzası, Türkiye’nin doğusunda ve İran sınırına sıfır bir konumda olup Van Gölü Havzası içinde yer almaktadır. Dünyada her geçen gün artan nüfus ve ihtiyaçlar doğal ortam kaynakları üzerinde baskı oluşturarak dönüşü mümkün olmayan çevre sorunlarına neden olduğu bilinmektedir. Benzer biçimde çalışma alanı da artan nüfus, kontrolsüz ve bilinçsiz doğal kaynak kullanımı ve araziden faydalanmada yapılan yanlış tercihler doğal ortam tahribatına ve sorunlara neden olmaktadır. Keza bölgede son yıllarda kendini iyice gösteren kuraklık koşulları, ekolojik ortamda değişikliklere neden olduğu görülmüştür. Yöre insanının bu değişiklikleri fırsata dönüştürdüğü (örneğin kurumuş sulak alanların tarıma açılması gibi) zannedilse de aslında bunun kimi yerde tehdit olduğu anlaşılmıştır. Bu çalışmada Yukarı Karasu Havzası’nın SWOT (Güçlü yönler, Zayıf yönler, Fırsatlar, Tehditler) analizi ortaya konulmuştur. Bunun için arazi çalışmaları ve fotoğraflamaları, istatistiki veriler, çeşitli haritalar (1/25.000-100.000 ölçekli jeoloji, topoğrafya, arazi kullanımı), Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) teknikleri ve literatür çalışmalarından faydalanılmıştır. Bu verilerin sentezi sonucunda sürdürülebilir bir havza modeli için SWOT analizi önerilmiştir. Yapılan bu analizle Yukarı karasu Havzası’nın güçlü yönlerinin, Karasu ve Yücelen Derelerinin yukarı çığırlarının mera potansiyeli açısından zengin olduğu anlaşılmıştır. Zayıf yönlerinin arazinin bilinçsizce/yanlış bir şekilde kullanımı, havzada fırsat olarak, ulaşımda lojistik destek açısından önemli sahada bulunmasının (İran sınırına yakın olması) ön planda olduğu ve kır nüfusunun göçü ve doğal afet riskinin tehdit unsuru oluşturduğu anlaşılmıştır.