8. ULUSLARARASI İŞ GÜVENLİĞİ VE ÇALIŞAN SAĞLIĞI KONGRESİ, İstanbul, Türkiye, 1 - 02 Ekim 2022, ss.8-9, (Özet Bildiri)
İş Yerlerinde Acil Durumlar Hakkında
Yönetmelik’e göre acil durum; çalışma ortamında vuku bulan, insan veya doğa
kaynaklı hadiselerin neticesinde meydana gelen, tahribat gücü bulunan, müdahale
ve yardım gerektirecek olaylar şeklinde tanımlanmıştır. Acil durum planı ise
acil durum anında icra edilmesi gereken yükümlülüklerin yer aldığı planlardır.
Acil durum anında yapılması gerekenler, izlenmesi gereken prosedürler,
çalışanların veya yönetimin sorumlulukları acil durum planlarını
oluşturmaktadır. Acil durum anında çalışanların tehlikeli alandan, riskin
olmadığı bölgeye yani güvenli bölgeye tahliye edilmesi gereklidir. Acil
durumlara ilişkin işverenin yükümlülükleri bahse konu yönetmelikte; muhtemel
acil durumları tespit etmek, muhtemel zararları önlemek amacıyla tedbir almak,
acil durum tatbikatlarının yapılmasını sağlamak, önlem, koruma, tahliye, ilk
yardım konularında uzman ekipler görevlendirmek şeklinde ifade edilmiştir. Acil
durum planları hazırlanırken kurumun daha önce yapmış olduğu risk
değerlendirmelerinin sonuçları dikkate alınmalıdır. Kurumun kimyasal, fiziksel,
biyolojik, nükleer vb. tarzında karşılaşabileceği tüm riskler detaylı bir biçimde
analiz edilmeli ve geçmişten yaşanan vaklar göz önünde bulundurulmalıdır.
Toprak kayması, sel, deprem gibi doğal afetlerle birlikte, insan kaynaklı
olabilecek endüstriyel kazalar, sabotaj, yangın vb. tüm ihtimaller
değerlendirilmeli, tahliye yolları ve ilk yardım gerektirecek olaylar tespit
edilmeye çalışılmalıdır.
Kolluk kuvvetleri görevleri gereği
muhafaza etmekle yükümlü oldukları kişi ve kuruluşları korurken çok sayıda acil
durumla karşı karşıya kalmaktadır. Acil durum anında yüksek iş sağlığı ve güvenliği
bilincinin yansıması olarak kendi canını koruyabilme refleksi ile olaylara
müdahale etmelidir. Aksi takdirde görev zafiyetinin ortaya çıkması ile
birlikte, fiziksel ve psikolojik mağduriyetler yaşanmaktadır. Acil durum
anında, etkin bir müdahale ve güvenlik kültürüne uygun tavır ve davranışları
sergilemesi amacıyla kolluk personelinin muhtemel her türlü acil durum
senaryosunu ciddi ve gerçekçi tekrarlar ile çalışmış olması gerekmektedir. Acil
durum prosedürleri hazırlanırken kalitatif ve kantitatif risk analiz yöntemleri
uygulanmalıdır. Adım adım yapılması gereken tüm davranış tarzları bu analizler
neticesinde belirlenerek acil durum prosedürleri oluşturulmalıdır. Olası her
acil durum hakkında bu analizler ayrı ayrı yapılarak dökümante edilmeli ve gerçekten
farksız tatbikatlarla kolluk kuvvetlerine benimsetilmelidir. Acil durum anında
çalışanların neler yapılacağını düşünerek kararlaştırması için yeterli zamanın
olmadığı bilindiğinden, bu adımların refleks haline getirilmesi hayati önem arz
etmektedir. Bu çalışmada kolluk kuvvetlerinin karşılaşabileceği muhtemel acil
durumlarla ilgili prosedürler oluşturulacaktır. Acil durum prosedürleri
hazırlanırken L tipi matris analiz metodu ve kontrol listesi yöntemi
kullanılacaktır. Örneğin toplumsal olay acil durumu öncesinde muhtemel riskler
ve alınması gereken güvenlik tedbirleri, toplumsal olay anında olası riskler ve
bunlara karşılık güvenlik tedbirleri, toplumsal olay sonrası vuku bulabilecek
tehditler ve engelleme amaçlı fiillerin ne olması gerektiği ayrı ayrı detaylı
bir biçimde anlatılacaktır.
Acil durum planlarının acil durum anında
istendiği gibi uygulanması yapılan tatbikatların zamanında ve etkin bir biçimde
yapılmasına bağlıdır. Günün şartlarına uygun bir biçimde acil durum plan
güncellemeleri yapılmalı, siber terör riski gibi, teknolojinin sürekli
ilerlemesiyle gelişen tehditlere yönelik koruma planları yapılmalıdır. Acil
durum planlarının işverenler ve kurumlar tarafından ciddiye alınarak
hazırlanması, tüm risklerin göz önünde bulundurulması, etkin koruma planlarının
belirlenmesi, çalışanların eğitim ve tatbikatlarla acil durum anında izlemesi
gereken prosedürleri bilmesi iş sağlığı güvenliği alanında vuku bulan iş
kazaları ve meslek hastalıkları sayısını oldukça düşürecek, meydana gelecek
olan zararın minimuma inmesini sağlayacaktır. Az maliyetlerle yapılan
planlamalar başta can kaybı olmak üzere ekonomik, sosyal ve psikolojik
kayıpları önleyecektir.