The 14th International Scientific Research Congress, Ankara, Türkiye, 20 - 21 Ağustos 2022, ss.77-79
Türk minyatür sanatı çağlar boyunca devam etmiş, çok farklı aşamalar ve zengin içerikli
örneklerle tarihte önemli bir yer tutmuştur. Türk minyatür sanatının serüveni, Uygur Türklerine
kadar gittiği Hoço, Bezeklik ve Kızıl gibi yerleşkelerde, çeşitli dönemlerde bilim insanlarınca
yapılan kazı ve araştırmalarla ele geçirilen minyatürlerden anlaşılmaktadır. İslam öncesi Türk
sanatına ait ilk minyatür örnekleri, İslamiyet’le birlikte İslam resim sanatını da etkileyerek yeni
tezler ortaya çıkmasını sağlamıştır. Türk-İslam Minyatür sanatı açısından bakıldığında
Uygurlulara ait örnekler, Selçuklu minyatür sanatının ilk örnekleri olarak düşünülebilir.
Nitekim Selçuklulardan gelen minyatürlü yazma örnekleri incelendiğinde figür, kompozisyon
ve üslup açısından Uygur minyatür sanatının etkileri çok açık bir şekilde hissedildiği
görülmektedir. Anadolu’da üretilen ilk minyatür örnekleri, konusu bakımından çeşitlilik
göstermektedir. XII. yüz yılda Artuklu Emiri Necmeddin Alpi için hazırlanan Dioskorides'in
Materia Medica isimli botanik ve zoolojiyle ilgili eserinin Kitâb el-Haşâ'iş ismiyle Arapça’ya
çevrilmiş yazması ile XIII. yüz yılda Konya’da Anadolu Selçuklular döneminde
minyatürlenmiş aşk konulu Varka ve Gülşah adındaki yazma, bu dönemin üslubunu yansıtan
en önemli minyatürlü yazma örnekleri arasındadır. Osmanlılar dönemine gelindiğinde ise Türk
Minyatür sanatı, gerek üslup gerekse de ele alınan konu açısından daha da zengin içerikli bir
yapıya büründüğü görülür. Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fethi ile beraber Türk
minyatür sanatı zirveye doğru tırmanmaya başlamıştır. Bu dönemde Fatih’in Matteo de Pasti,
Costanzo da Ferrara ve Gentile Bellini gibi sanatçıları saraya davet etmesiyle, Osmanlı
minyatür sanatında yeni gelişmelere zemin hazırlamasını sağlamıştır. Bu dönemde Nakkaş
Sinan, Costanzo da Ferrara tarafından yapılan Fatih’e ait bir madalyadan hareketle ürettiği
düşünülen Fatih Sultan Mehmet Portresi, Türk minyatür sanatına yeni bir yenilik
kazandırmıştır. Bu yenilik zamanla padişahlar albümü şeklinde bir tarza dönüşmeye
başlanmıştır.