Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sa.61, ss.102-122, 2023 (Hakemli Dergi)
Mimarlık genel anlamda mekan üretimi ile ilişkilidir. Üretilen mekânın fark edilebilirliği çoğunlukla düşünsel bir temel
üzerinden biçimlenmesi ile doğru orantılıdır. Türkiye’de son yıllarda mimari üretimin (özellikle kamu ve eğitim binalarında)
tarihsel üslup ve öğeler üzerinden şekillendiği izlenmektedir. Kapı tasarlamak kuşkusuz ki bir yolculuğun varlığına,
başlangıcına, bitişine, yolculuk esnasında karşılaşılanlara derinden bakmayı gerektirmektedir. Hele ki üzerine düşünülen kapı
bir üniversite kapısı ise bu tasarımın; hem kentin, hem üniversitenin hem de üniversite ile dolaylı ya da doğrudan ilişki kuran
her bireyin kendi yolculuklarında yeni alanlar açacağı, bu alanlar ile derinleşeceği ve anlamlanacağı düşünülmektedir.
Yolculuğu fiziksel olduğu kadar, zamansal, sosyal, kültürel, coğrafi olarak da devingenliğe işaret eden bir eylem ve bir hareket
alanı olarak tariflemek mümkündür. Bu çalışmada, üniversite yerleşke giriş kapılarının tasarlanması deneyimi Van Yüzüncü
Yıl Üniversitesi üzerinden örneklenmiştir. Çalışmanın yöntemi, yerinde yapılan gözlemlere dayalı tespitler, katılımcı planlama
ve tasarım ilkeleri doğrultusunda disiplinler arası, multi-disipliner çalışma ve kampüs kullanıcılarıyla yapılan anket
çalışmasıdır. İlgili literatür taranmış, yapılan öneriler görselleştirme araçlarıyla somutlaştırılmıştır. Bu haliyle üniversite
yerleşkelerinin giriş kapılarını irdeleyen çalışma son yıllarda üretilen yerleşke kapıları literatürüne de bir katkı olarak
değerlendirilebilir. Çalışma sonucunda üretilen mekanların fark edilebilirliğinin çoğunlukla düşünsel bir temel üzerinden
biçimlenmesi ile ilişkili olduğu savının anlaşılması beklenmektedir.