VII. ULUSLARARASI BALKAN TARİHİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU, Edirne, Turkey, 18 - 21 September 2019, vol.2, pp.628-669
Fetihten sonra İstanbul’un şenlæendirilmesi ve imârı adeta
bir devlet politikası haline gelmiştir. Bu çerçevede Fatih Sultan
Mehmed, II. Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan
Süleyman İstanbul’u ma‘mûr bir şehir yapmak amacı
gütmüşlerdir. Şenlendirme amacıyla yapılan gayretler
neticesinde, İstanbul kısa sürede canlı, hareketli ve yüksek
kültür seviyesine sahip bir şehir haline gelmiştir. Bu sebepten
Osmanlı Devleti sınırları dışından ve içinden İstanbul’a gelerek
yerleşen gayrimüslimler olmuştur.
Cazibe merkezi haline getirilmeye çalışılan ve bu sebepten
İstanbul’a göç ettirilen halkın dinî kimliğine bakılmıyordu. Bu
bağlamda birçok yerden tüccar, âlim, mimar ve sâir sanat erbâbı
olanlar İstanbul’a göç ettirilmiştir. Hatta kendi rızasıyla göç
edenler de hüsn-i kabul görmüştür. Sürgün yoluyla gelenler
dâhil olmak üzere icrâ ettikleri mesleğe uygun yer tahsisâtı
yapılmıştır. Göç edenlerin nereden geldikleri ve cemaat adları
söz konusu deftere kaydedilmiştir.
Çalışmada bu cemaatlerin adları, hangi semtte iskân ettikleri,
hane sayıları ve ödedikleri vergiler tespite çalışılacaktır.
Osmanlı Arşivlerinde bulunan 240 numaralı ve 1545 tarihli defterde, İstanbul’da bulunan Yahudi, Rum ve Ermeni
cemaatlerinin adları belirtilecektir.