AL-FARABI 4th INTERNATIONAL CONGRESS ON APPLIED SCIENCES, Erzurum, Türkiye, 19 - 20 Ağustos 2022, cilt.1, sa.7, ss.785-790
Slavery,
which has been encountered in various forms for thousands of years and in
almost all civilizations, goes back in a history until the beginning of
humanity. Although it has been banned in almost every society with approaches
in theological fields and various legal regulations throughout its change process,
it has never disappeared and has continued its existence by changing its shape.
Slavery, which dates back to the past as much as the history of humanity, was
also applied to mostly black people, who were brought by ships with the
discovery of America to the American continent, which is called the new world.
Black people, brought from Africa in chains, exposed to all kinds of violence
and living in the worst conditions, fought for the independence of America,
while at the same time, they fought hard to get rid of slavery. The slavery
period of the blacks, who made great contributions to the construction of
America, left a trace with the pain it caused to people and has been the
subject of many works and research studies in the field of literature. Harriet
Beecher Stowe's Uncle Tom's Cabin is an important example in this
regard. The abolitionist Stowe revealed the most brutal aspects of American
slavery in her work. In particular, Stowe, in her work, emphasized the inhuman
behavior during the slave trade, the family dramas experienced in the slave
markets, the tortures of the slaves, and the great suffering of the enslaved
people. With Stowe's stance against slavery, the strongest voice on behalf of the slave period, Blacks felt America as their own country and accelerated the
struggle for independence and the abolition of slavery. This study
will describe the striking and brutal aspects of slavery practice in America with the work of Uncle Tom's Cabin and will try to explain the
fact of slavery.
Binlerce yıldır çeşitli biçimlerde ve neredeyse tüm uygarlıklarda
karşılaşılan insanlığın başlangıç tarihine kadar geçmişi olan kölelik,
geçirdiği değişim süreci boyunca teolojik alanlardaki yaklaşımlarla ve çeşitli
yasal düzenlemelerle hemen hemen her toplumda yasaklanmış olmasına rağmen
hiçbir zaman ortadan kalkmamış şekil değiştirerek varlığını sürdürmüştür.
İnsanlık tarihi kadar geçmişe dayanan kölelik, Amerika’nın keşfi ile yenidünya
diye isimlendirilen Amerika kıtasında gemilerle getirilen çoğunluğunu
zencilerin oluşturduğu insanlara da uygulanmıştır. Afrika’dan zincirlerle
getirilen, her türlü şiddete maruz kalan ve en kötü şartlarda yaşayan siyahiler
bir taraftan Amerika’nın bağımsızlığı için savaşırken aynı dönemde kölelikten
kurtulmak için de büyük mücadeleler vermişlerdir. Amerika’nın inşasında büyük
katkıları olan siyahilerin yaşadıkları kölelik dönemi insanlara verdiği
acılarla iz bırakmış ve yazın alanında pek çok eser ve araştırma çalışmalarına
konu olmuştur. Harriet Beecher Stowe’un Tom
Amcanın Kulübesi eseri bu konuda önemli bir örnek oluşturmaktadır. Kölelik
karşıtı Stowe, Amerikan köleliğinin en acımasız yönlerini eserinde tüm
çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir. Özellikle de Stowe eserinde köle ticareti
sırasındaki insanlık dışı davranışları, köle pazarlarında yaşanan aile
dramlarını, kölelere yapılan işkenceleri anlatarak köleleştirilmiş insanların yaşadığı
büyük acıları vurgulamıştır. Dönemin köle adına en
güçlü sesi olan Stowe’un köleliğe karşı duruşu ile Siyahilerin Amerika’yı kendi
ülkeleri olarak hissedip bağımsızlık mücadelesine ve köleciliğin kaldırılmasına
ivme kazandırmıştır. Bu çalışma Amerika Kıtası’ndaki kölecilik uygulamasının
çarpıcı ve acımasız yönlerini Tom Amcanın
Kulübesi eseri ile tasvir edecek ve kölelik olgusunu açıklanmaya
çalışılacaktır.