3. ULUSLARARASI 4. ULUSAL HALK SAĞLIĞI HEMŞİRELİĞİ KONGRESİ, 11 Ocak 2023, ss.211, (Özet Bildiri)
Amaç: Küresel çapta prevelansı ve insidansı gün geçtikçe artış gösteren obezite son yüzyılın en önemli halk
sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Obezite insanlarda Tip 2 diyabet, hipertansiyon, üst solunum yolu
daralmaları, horlama, uyku apne sendromu, osteortrit, bel fıtığı, iskemik inme, kanser gibi fiziksel sorunların
yanında obsesif kompulsif bozukluk, sosyal fobi, anksiyete, yalnızlık, dışlanma, damgalanma ve sosyal izolasyon
gibi psikososyal sorunlar gibi birçok sağlık sorununa yol açmakta, morbidite ve mortalite oranlarında ciddi bir artışa
neden olmaktadır. Bu noktada halk sağlığı hemşirelerine, obezite ile mücadelede, hastalığın önlenmesi, tedavisi ve
bakımında belirli rol, görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu nedenle çalışmada, halk sağlığı hemşireliği alanında
yürütülen obezite konulu lisansüstü tezlerin incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç-Yöntem: Araştırma doküman analizi şeklinde planlanmıştır. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi
veri tabanında yıl sınırlaması yapılmadan “obezite”, “hemşirelik” ve “halk sağlığı” anahtar kelimeleri kullanılarak
tarama yapılmıştır. Yapılan taramada 2001-2022 yılları arasında 28 teze ulaşılmış olup, dahil edilme kriterlerini
sağlayan 20 hemşirelik lisansüstü tezi çalışma kapsamında incelenmiştir. Tarama sonucu elde edilen veriler
değerlendirilirken tanımlayıcı (sayı ve yüzde) istatistikler kullanılmıştır.
Bulgular: İncelenen 20 tezden 15’inin yüksek lisans ve 5’inin doktora tezi olduğu saptanmıştır. İncelenen tezlerin
%20’si 2019 yılında yapılmıştır. Tezlerin %65’i deneysel olmayan nicel araştırma tasarımı, %25’i deneysel araştırma
tasarımı, %10’u metodolojik tasarım tiplerinde planladığı bulunmuştur. Tez çalışmalarının örneklem gruplarına
bakıldığında en çok yetişkin bireylerle (%40) obezite çalışıldığı görülmektedir. Bu örneklem grubunu sırasıyla, okul
çağı çocukları (%25), adölesanlar (%20) ve üniversite öğrencileri (%15) takip etmektedir. Yetişkinler ile yapılan
çalışmaların yarısında sadece kadınlar örnekleme alınmıştır. Yapılan tez çalışmalarında özellikle obez bireylerin
sağlıklı yaşam biçimi davranışları, yaşam kalitesi, obezite ile ilişkili faktörler, obezite prevalansı ve risk faktörleri
incelenmiştir.
Sonuç: Obezite ile ilgili halk sağlığı hemşireliği alanında yapılan doktora tez çalışmalarının az sayıda olduğu,
çalışmaların büyük çoğunluğunun yüksek lisans tezi olduğu ve deneysel olmayan nicel tasarım türünde yapıldığı
görülmektedir. Ancak, halk sağlığı hemşireliği çalışmalarında sağlığın korunması ve geliştirilmesinde bireylerin
obezite düzeyleri, risk faktörleri ve obezitenin yol açtığı sağlık sorunlarının belirlenmesinin yanı sıra obezitenin
önlenmesine yönelik çalışmaların da yapılmasına gereksinim duyulmaktadır. Bu nedenle gelecek çalışmalarda obez
bireylere sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının kazandırılmasına yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetlerini içeren
girişimsel çalışmaların planlanması ve obezitenin önlenmesini amaçlayan kanıt düzeyi yüksek tez çalışmalarının
yapılması önerilmektedir.