Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, vol.50, pp.190-218, 2021 (Peer-Reviewed Journal)
İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerinden biri de zaman tasavvuruna sahip olmasıdır.
An’da yaşayan insan, bir yandan geçmişe dönüp hafızasını yoklar; diğer yandan gelecekle ilgili
hayaller kurup beklentiye girer. Onun yaşadıkları zamana yüklediği anlamı etkiler. Şairler-yazarlar
ise bu hâli farklı duygular ve üsluplarla işler. Türlü psikolojik hâller, dış çevrede görülen sıkıntılar ve
mutluluk vermeyen ortamlar şairi devirden hoşnutsuzluğa iter. Daha adil, daha keyifli ve huzurlu
geçmiş arayışına sevk eder. Klasik Türk şiirinde de kimi şairler hayat tecrübelerine ve duygusal
hâllerine göre bulundukları zamandan hoşnut olmayıp maziye duydukları özlemi kaleme almışlardır.
Bu çalışmada şahsi veya toplumsal sebepler ve kaygılardan dolayı maziye övgü, hâl’e yergi içeren
metinler konu edilmiştir. Bu bakımdan metinlerin hiciv ve methiye tarzlarına dair içerikleri de dikkate
alınmıştır. Bu metinlerde geçmişin meşhur ve aranan şahsiyetlerine telmihler yapılmış; zaman yer yer
tarih bilgisi ve bilinci dâhilinde tasavvur edilmiştir. Tespit ettiğimiz bu şiirlerin on yedinci asırda
arttığı, toplumsal çözülme ve devlet idaresindeki başarısızlıkların maziye dönme arzusunu kabarttığı
müşahede edilmiştir. Bu bakımdan şiirlerin tarihsel bağlamlarına da kısmi göndermeler yapılmıştır.
Bu şiirlerin üretim süreci ve şairi bu temaya çeken hususlara temas edilmiştir. Şiir metinlerinin anlam
çerçeveleri verilmeye çalışılmış, divan şiirinin tarihî hadiselere ayna tutabileceği örneklendirilmiştir.