Türk Siyasi Hayatında Memduh Şevket Esendal


Teke C.

Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2023

  • Yayın Türü: Kitap / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2023
  • Yayınevi: Atatürk Araştırma Merkezi
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Memduh Şevket Esendal (1883-1952), birçok bakımdan önemli vasıflara sahip çok yönlü bir kişiliktir. Türk edebiyatının yanı sıra, Türk siyasi tarihinin de önemli isimlerinden biri sayılmaktadır. imparatorluktan ulus devlete geçiş dönemlerine tanıklık etti. Ömrünün büyük bir bölümü politik mücadele ve bürokratik görevlerle geçti. Yirmili yaşlarında iken anayasalı monarşinin yeniden tesisi amacıyla girdiği İttihad ve Terakki Cemiyeti ile başlayan ve ölümüne kadar devam eden yaklaşık yarım asırlık politika hayatındaki ülküsü, devlete hizmet üzerine kuruldu. İttihadcılıktan ulusal hareket saflarına evirilişinin iyi bir örneğini teşkil eden Esendal, I. TBMM’nin yurt dışına gönderdiği ilk elçi olma vasfına sahiptir. Esendal’ın, Ankara Hükümetini temsil görevi ile 1920’de başlayan elçilikleri, aralardaki bazı kesintilerle birlikte 1941 yılına kadar devam etti. Türkiye adına on yedi yıl süren hariciye görevlerindeki azmi ve başarısıyla iyi izlenim bırakan Esendal’ın milletvekilliği ve CHP Genel Sekreterliği dönemlerinde, teşkilatı bürokratik zihniyetten kurtarmak ve dengeleri değiştirmek amacıyla parti içi siyasete kazandırdığı murakabe anlayışı, CHP’nin süregelen geleneğine aykırı olmakla birlikte, çoğulcu demokrasi yönünde atılmış önemli bir merhaledir.  Esendal her ne kadar Cumhuriyet ideolojisini şekillendiren kadronun içinde etkin bir rol almamış gibi gözükse de ifa ettiği bürokratik ve siyasi görevleri, onu, Cumhuriyet ideolojisinin inşa sürecinde önemli vazifeleri yerine getirmiş bir şahsiyet olarak karşımıza çıkartmaktadır. Kendine özgü bir yaşam tarzı ve özgün düşünceleri olan Esendal, meclisin politikacılar tarafından değil, belli meslek grupları tarafından oluşmasını öngören ve çok partili bir sisteme karşı olan “Mesleki Temsil” fikrinin önde gelen savunucularındandı. O, dönemin entelektüellerinden farklı olarak sanayileşmeye karşı olduğu gibi toprak medeniyetinin de savunucusuydu. Türk tarihi, dili ve geleneklerine duyduğu ilgiyle, kültürel bir milliyetçiydi.