Evaluation of Oral Cancer Risk and Common Knowledge Levels of the People Living in Eastern Anatolia


Creative Commons License

Kaya S.

AKDENİZ DİŞ HELİMLİĞİ DERGİSİ, cilt.3, sa.1, ss.9-16, 2024 (Hakemli Dergi)

Özet

Amaç: Hem halktan hem de sağlık çalışanlarından oluşan bir örneklemden bireylerin ağız kanseri için predispozan faktörlere sahip olup olmadıklarını belirlemek ve ağız kanseri hakkındaki düşüncelerini öğrenmek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Van şehri ve çevre illerde yaşayan, online anketi dolduracak fiziksel veya zihinsel engeli bulunmayan 18-70 yaş arası 784 birey çalışmaya dahil edildi. Gruplar arasında kategorik değişkenlerin karşılaştırılması için Ki-Kare testi kullanılmıştır. Anlamlılık düzeyi P < 0.05 olarak kabul edilmiştir. Bulgular: Yedi yüz seksen dört katılımcının %45.5'i (356) kadın, %54.1'i (424) erkek ve %0.4'ü (4) cinsiyetini belirtmemeyi tercih etmiştir. Yaş dağılımına bakıldığında, katılımcıların %85.7'si (672) <40 yaş, %14.3'ü (112) >40 yaş aralığındadır. Ankete katılanların 297'si (%37.9) sağlık çalışanı olarak istihdam edilirken, 487 kişi (%62.1) diğer meslek gruplarına mensuptur. Ayrıca, katılımcılar arasında ilkokul mezunu 28 kişi (%3.6), lise mezunu 112 kişi (%14.3), üniversite mezunu 587 kişi (%74.9) ve yüksek lisans veya doktora düzeyinde eğitim almış 51 kişi (%6.5) bulunmaktadır. Sonuç: Çeşitli kitle iletişim araçları, sosyal medya ve sağlık çalışanlarının özverili çalışmaları ile halk arasında farkındalık yaratma çabaları, ağız kanserlerinin prognozu üzerinde olumlu bir etkiye sahip olacaktır.

Aim: It was aimed to determine whether individuals from a sample consisting of both the public and healthcare professionals have predisposing factors for oral cancer and to learn about their thoughts on oral cancer. Material and Methods: Seven hundred eighty four individuals aged 18-70 years living in Van city and neighboring provinces who did not have any physical or mental disability to fill out the online questionnaire were included in the study. For the comparison of categorical variables between groups, the Chi-Square test was utilized. A significance level of P < 0.05 was considered. Results: Out of 784 participants, 45.5% (356) were female, 54.1% (424) were male, and 0.4% (4) chose not to specify their gender. Regarding age distribution, 85.7% (672) of participants were aged of <40, 14.3% (112) were aged >40. Out of the participants in the questionnaire, 297 individuals (37.9%) are employed as healthcare professionals, while 487 individuals (62.1%) belong to other occupational groups. Additionally, among the participants, 28 participants (3.6%) who are elementary school graduates, 112 participants (14.3%) who are high school graduates, 587 participants (74.9%) who hold a university degree, and 51 individuals (6.5%) who have completed postgraduate or doctoral-level education. Conclusion: Efforts to raise awareness among the public through various mass communication tools, social media, and the dedication of healthcare professionals will have a positive impact on the prognosis of oral cancers, which can cause various defects in terms of function, aesthetics, and functionality