Gazze: XVI. Yüzyılda Bir Osmanlı Şehrinin Demografik Yapısı


Creative Commons License

Öksüz M.

İnşa, cilt.2, sa.2, ss.7-47, 2024 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 2 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2024
  • Doi Numarası: 10.5281/zenodo.10466527
  • Dergi Adı: İnşa
  • Sayfa Sayıları: ss.7-47
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Hz. Ebubekir zamanında başlayan fetihlerin neticesinde İslâm egemenliğiyle tanışan Gazze ve civarı, Haçlı seferleri istisna tutulursa tarih boyunca Müslüman idaresinde kalmıştır. Günümüzde Filistin’in bir parçası olan bölge I. Selim’in (1512-1520) Memlük Devleti’ni tasfiyesinin peşinden Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Birinci Dünya Savaşı’nın cereyan ettiği 1917 yılına kadar da dört asır boyunca payitaht İstanbul’a bağlı bir bölge olarak yönetilmiştir. Yavuz Sultan Selim’in kısa süreli saltanatı başta Gazze olmak üzere günümüz Filistin’ini (İsrail) oluşturan bölgede tam bir otorite kurulmasını temin etmemiştir. Dolayısıyla onun zamanında yapılan icraatların bir sonuca ulaşması ancak oğlu zamanında mümkün olmuştur. Tahta çıkan vârisi Kânûnî Sultan Süleyman (1520-1566) uzun bir zaman dilimini kuşatan padişahlığı müddetinde devlet sisteminin yerleşmesini sağlamıştır. Gazze sancağının teşekkülü onun yönetimi esnasında gerçekleşmiştir. İdârî yönelim her zaman sabit bir ilerleme kaydetmemiş şartlara bağlı bir biçimde değişiklikler arz etmiştir. Nitekim XVI. yüzyıl boyunca sancağın yönetilmesi hususunda çeşitli değişimler meydana gelmiş ve devlet maslahata göre hareket etmiştir. Sancağın merkezi olan Gazze, XVI. yüzyılda üç semavî dinin müntesiplerine ev sahipliği yapmış ve taraflar hayatlarını huzur içinde sürdürmüşlerdir. Nüfus dağılımına bakıldığında Müslümanlar kentteki çoğunluğu teşkil ederken onları sırasıyla Hristiyanlar ve Yahudiler izlemişlerdir. Merkezi yönetim sisteminin çalıştığı dönemlerde demografik yapı ve buna paralel olarak şehir gelişmiştir. Bedevi Arap tehdidinin önlenemediği, işlerin iyi gitmediği zamanlarda tam tersi bir durum meydana gelmiş ve nüfusta bir gerileme yaşanmıştır. Nitekim bu gelişmeleri ve dönüşümleri tüm boyutlarıyla kayıtlar üzerinden takip etmek mümkündür. Bu makalede XVI. asır Gazze kentinin nüfusu ve dağılımı Osmanlı tahrir defterleri vasıtasıyla ele alınacaktır. Böylece günümüzde büyük bir tartışma konusu olan bölgenin tarihine ışık tutulmaya çalışılacaktır. 
Gaza and its environs, which came under Islamic rule as a result of the conquests that began in the time of Hazrat Abu Bakr, remained under Muslim rule throughout history, with the exception of the Crusades. The region, which is now a part of Palestine, came under Ottoman rule after Selim I (1512-1520) liquidated the Mamluk State. It was administered as a region affiliated with the capital Istanbul for four centuries, until 1917, when the First World War continued. Yavuz Sultan Selim’s short reign did not ensure the establishment of a complete authority in the region that constitutes today’s Palestine (Israel), especially in Gaza. Therefore, it was only during his son’s reign that the actions taken during his reign could be realized. His heir to the throne, Suleiman the Magnificent (1520-1566), ensured the establishment of a state system during his long reign. It was during his rule that the Sanjak of Gaza was established. The administrative orientation did not always follow a steady progression but varied depending on the circumstances. Indeed, throughout the 16th century, there were various changes in the administration of the sanjak and the state acted according to maslaha. Gaza, the center of the Sanjak, was home to adherents of the three Abrahamic religions in the 16th century, and they lived there in peace. In terms of population distribution, Muslims constituted the majority in the city, followed by Christians and Jews. During the periods when the central adminstartion system worked, the demographic structure developed and the city flourished in parallel. When the Bedouin Arab threat could not be prevented and things were not going well, the opposite occurred and the population declined. As a matter of fact, it is possible to follow these developments and transformations in all their dimensions through the records. In this article, the population and distribution of the city of Gaza in the 16th century will be analyzed through the Ottoman tahrir books. Thus, it will try to shed light on the history of the region, which is a subject of great debate today.